“Korana virüs salgını”, kurulacak olan “Yeni Dünya” düzeninde küresel olarak gerçekleştirilmiş sosyal ve psikolojik bir deney olmakla birlikte kıt’a ve coğrafyalara göre; millet ve toplumların “bağışıklık sistemleri”yle birlikte sağlık haritasını da ortaya çıkartan bir eylemdi. Kimi ülkelerde insanların “evlere hapsedildiği” pandemi günlerinde insanların veya insanlığın aklı başına geldi mi acaba? Sanmıyorum.

İnternet bağlantısının insanların, saatlerin, giysilerin, her türlü ev aletlerinin ve telefonların baz istasyonu görevini yapacağı yeni bir çağın, dijital kimlikli, tek dinli, tek dilli ve tek devletli bir dünyanın eşiğindeyiz! Beyinler arası internet, hatta küresel beyin ağı, kapıları zorluyor. Programlanabilir ve kontrol edilebilir aşılar, ilaçlar, nanorobotlar, çipler… Resetlenebilen, infilak ettirilebilen, hacklenebilen, kopyalanabilen, muhtevası, müktesebatı, bilimsel hazinesi transfer edilebilen beyinler… Düşünce gücü ile beyin ve organların, adalelerin, sinirlerin ve hatta objelerin kontrolü…

Daha neler neler… Bunların hiç birisi, artık hayal değil!

Kuantum Çağı’na girdiğimiz 21. Yüzyılda teknoloji o kadar çok hızlı ilerliyor ki, gıdalarla oynandı, insan geniyle oynandı, artık hayatın genleriyle oynanmaya başlandı. Bu çağda en büyük güç veridir. Veri kimin elindeyse en büyük güç ondadır. 2030’a varmadan, dünyanın en büyük bankerleri dijital veri bankerleri olacaktır. Sizin bütün bilgileriniz, bildikleriniz hatta bilmedikleriniz, başkaları tarafından istenilen kişilere satılabilecek, toplumlar birbirlerine düşman edilebilecektir. Sanki edilmiyor(muş) gibi konuşma! Burada amaç tek dilli, tek dinli dünya devleti. Nesnelerin interneti (5G-6G) ile kapımız artık açık, böyle bir tehlike kapımıza dayanmış durumda. Bundan kaçış da yok! Bunun adına ister dijital faşizm, ister dijital diktatörlük deyin artık bunu engellemek........

© Merhaba Haber