Tarık Çelenk yazdı: Neden bizde komedide pornografi, İngiltere’de hiciv?
Küçükken, ergenlik çağlarım da dahil olmak üzere, annem ve babam düzenli şekilde beni Kadıköy’deki Orhan Günşiray Tiyatrosu’na ve Taksim’deki Devekuşu Kabare’ye; arada bir de Devlet Tiyatrosu’na götürürlerdi. O dönemlerde yazlık açık hava sinemalarında merhum İsmail Dümbüllü’yü bile seyretme şansını bulabilmiştim. Bazen biletleri okul aile birliği organize ederdi, bazen de babamın hâkim-savcı arkadaşları vesile olurdu. 80’li ve 90’lı yıllarda Devlet Tiyatroları dışında özel tiyatrolara gitme alışkanlığım artık pek kalmamıştı. 90’lar ve 2000’lerde ise televizyonlarda yayımlanan stand-up ve komedi gösterileri, sahnenin odağını iyice kaydırdı. Bugün hâlâ sahne komedisi ve hiciv bağlamında yükü başta Cem Yılmaz olmak üzere gençlerden Kaan Sekban, Hasan Can Kaya gibi isimler taşıyor.
Bu arada son iki yılda yurtdışında Richmond Tiyatrosu’nda bu yazıyı yazmama vesile olan birkaç oyunda izlediğimi de ifade edeyim. Günşiray ve Alasya’dan başlayıp Cem Yılmaz’a kadar uzanan tüm hiciv–komedi tarzı gösterilerde en çok dikkatimi çeken şey, 1960’lardan 2025’lere kadar değişmeyen bir gerçeğin varlığıdır: Seyircinin en çok ilgisini çeken, hatta kahkahalarla hoşlandığı unsur “küfür, argo ve pornografik espriler”dir. Örneğin, Cem Yılmaz’ın toplumsal çelişkileri çok iyi yakalayıp bunları nitelikli bir hiciv diline dönüştürmesi izleyiciyi bir miktar güldürür; ancak Yılmaz’ın küfretmesi ya da tasvirini pornografik bir betimlemeyle güçlendirmesi izleyiciyi tam anlamıyla kahkaha krizine sokar. Yılmaz dışındaki tüm........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein