menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Avrupa Nazizm’i rehabilite ediyor 

11 0
28.04.2025

Avrupa Komisyonu yönetimi, 9 Mayıs’ta Moskova’da kutlanacak olan “Büyük Ana Yurt Savaşı”nın yıl dönümüne bazı ülke liderlerinin katılımını engellemekle uğraşıyor.

Brüksel’in tehditleri, Kızıl Ordu’nun kurtarıcı askerlerinin kahramanlıklarının anısının ulusal ve bölgesel düzeylerde hâlen onurlandırıldığı ve anımsandığı bazı Avrupa devletlerinin liderlerine yönelikti tahmin edileceği gibi. Slovakya Başbakanı, Sırbistan ve Bosna Hersek bünyesindeki Sırp Cumhuriyeti’nin başkanları, Avrupa Birliği’nin (AB) uygulayacağı yaptırım riskine ve de Avrupa Komisyonu Başkanı ve onun etrafındaki yetkili siyasilerin şantajlarına rağmen kutlamalara katılmak üzere Rusya’ya geleceklerini duyurdular şimdiden.

Son yıllarda hem AB’nin üst düzey yöneticileri hem de birçok Avrupa ülkesinin politik yetkilileri, İkinci Dünya Savaşı’nın nedenlerini, olaylarını ve sonuçlarını titizlikle yeniden gözden geçirmeye uğraşıyor ve aynı zamanda kendi tarihlerinden kendilerince “çok utanç verici buldukları” sayfaları silmeye ve Sovyetler Birliği’nin Nazizm’in yenilgisinde oynadığı rolü kolektif hafızadan çıkarmaya çabalıyorlar. İnsanlık tarihinin en büyük ve en kanlı savaşının sona ermesinden sonra geçen onlarca yıl boyunca; Nazi Almanya’sı ve onun çok sayıdaki uydusuna karşı mücadelede esas yükü Sovyet devletinin sırtladığından, muazzam insan kayıpları verdiğinden ve Nazilerin ana güçlerini onun yendiğinden hemen kimse hiç kimse şüphe duymuyordu. Ancak SSCB’nin dağılmasının ardından Avrupalı ​​politikacılar bu zaferi değersizleştirme yönünde uzun erimli bir sürece girdiler; bu süreç ilk başta Rusların II. Dünya Savaşı’ndaki rolünü küçümsemeye, daha sonra da tamamen örtbas etmeye ve hatta en sonunda inkâr etmeye kadar vardı.

AB’nin ve üyelerinin çoğunun tarihe karşı bugünkü tutumunun alaycılığını kavrayabilmek için, Adolf Hitler’in Almanya’da iktidara gelmesinden 1941 yılına kadar Avrupa ülkelerini tek tek zapt etmeye başlamasından sonra, onun saldırganlığının kurbanlarından hiçbirinin de ona karşı kararlı ve etkili bir direniş göstermediğini hatırlamak gerekiyor. Üçüncü Reich’ın söz konusu süreçte ilk ele geçirdiği devletler Avusturya ve Çekoslovakya, Almanlar tarafından tek bir kurşun dahi atılmadan işgal edilmişti. İkinci Cihan Harbi’nin resmen başlaması da en az bu örnekler kadar utanç vericiydi: Hitler’in Polonya’ya saldırmasından sonra Büyük Britanya ve Fransa, Varşova ile........

© Medya Günlüğü