menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Güvercin tedirginliğinde yaşayanlar- Hrant Dink’i anmak

15 1
17.01.2025

Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007 yılında sokak ortasında katledilmesinden kısa bir süre önce “Ruh Halimin Güvercin Tedirginliği” başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Dink, Ermeni Soykırımı’yla yüzleşmenin kapısını aralayan yazılar yazdığı için devletin karanlık ellerini üzerinde hissediyor, bunu bir güvercin tedirginliği içinde olduğu şeklinde ifade ediyor ama yine de bu ülkenin insanlarının güvercinlere dokunmayacağını umut ediyordu. Ne yazık ki bu yazısından sadece dokuz gün sonra eline silah tutuşturulan bir tetikçi tarafından katledildi, vur diyenler ise aradan geçen 18 yılda bütün vaatlere rağmen ortaya çıkartılmadı.

Hrant Dink’in de mensubu olduğu Ermeni toplumu, uğradıkları pogrom ve katliamlarla nüfusları binlerle ifade edilecek kadar azalan Rumlar, Süryaniler, Yahudiler, çocuklarını okula gönderirken “Aman kendini açık etme!” diye uyarıda bulunmak zorunda hisseden Aleviler, her gün sayısız nefret söylemine ve suçuna maruz kalan Kürtler, aslında devletin kurucu ideolojisinin dışında kalan etnik ve dinsel azınlıklar güvercin tedirginliğinde yaşamaya devam ediyor.

Ama Türkiye’de güvercin tedirginliğinde yaşayan başkaları da var. Son yıllarda, özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasından sonra artan ve arka arkaya saldırılara, şiddete ve baskıya uğrayan kadınlar bir güvercin tedirginliğinde yaşıyor. Bir kadının sokağa çıktığı anda bir erkeğin şiddetine uğrama riskiyle karşı karşıya. Sadece sokakta değil elbette; kendisini kadının sahibi gören erkekler, evin içinde ve dışında, akla gelebilecek her yerde kadınlara çeşitli bahanelerle şiddet uyguluyor, dövüyor, sövüyor, öldürüyor. Üstelik bunu yapanların........

© marksist.org


Get it on Google Play