menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yüzleşme

7 0
07.11.2025

Elbet rahatlığın olmadığı bir dünya da yaşamak insanı yoruyor. Bu yorgunluk tabii olarak insanın dayanma katsayısını gererek, çeşitli tepkilere sebep oluyor.

Sosyal yaralarımz, bireysel travmalarımız ve hayatımızı yaşanmaz kılan her şeyin altında bir çok sebepler zinciri olabileceği gibi, karakterimizin, genlerimizin değişmez kodları da etken oluyor. İnanılmaz gen aktarıyoruz, değişmekiçin çaba göstermeyince , ilkel genlerimizde aktarılıyor. Hata yaptıktan sonra özür dilemenin, tavrı değiştirmeyince bir anlamının olmadığını söyler akil insanlar.

Hep aklımdan geçiririm acaba diğer varlıklara da sorulsa mesela, ağaçlara, suya, havaya, mesela, kuşlara, kedilere, ceylanlara, atlara sorulsaydı, hayatlarındaki olumsuzluklar onları nasıl etkiliyor? Onlarda da haksızlıklar ediliyor, ayrılık,hastalık , ölüm, açlık, çalışıp- çabalama var, sonuçlarını biz farketmesekte onların hayatı da etkileniyor mu? Mesela, raftaki iki fincandan biri kırılsa üzülür mü diğer yarısı, kavga eder mi kıranla? Kendi içlerinde bir çabaları var mı acaba?

Cümle varlık şikayet eder miydi biz insanlar gibi, yoksa onlar varlık sebeplerinin bizden daha çok mu farkındalar. Her nesnenin ruhu var deniyor ya.

İnsan ise ‘Ekşi olan benim ayranım ’ diyemeyen bir varlık.Ben suçluyum, haksızlık benden neşet etti, adil davranmadım diyen kaç kişi çıkar?

Yaşadığımız sorunlarla baş edebilmenin çeşitli yollarını aramak, bütün dünyaya küsemeyeceğimize göre ortamı güzelleştirmek zorundayız. Bu yolculukta elbette........

© Habername