menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Selanik olayı

13 23
04.05.2025

1876 senesinin Mayıs başlarıydı.

Milliyetçilik ateşiyle kaynayan Balkan coğrafyasında gerginlik had safhadaydı. Hersek, Sırbistan ve Karadağ’ın ardından Bulgar ayaklanmasının da fitili ateşlenmişti. Rusya ve İngiltere’nin başını çektiği devletler, bölgeyi karıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Bir yandan isyancılara silah ve mühimmat veriyor, diğer yandan Müslümanların Hristiyan ahaliye zulmettiği yolunda dünya kamuoyuna propaganda yapıyorlardı.

Kışkırtılan Hristiyanlar saldırgan, Müslüman ahali öfkeli, dengeler pamuk ipliğine bağlı bir haldeydi.

Tam da bugünlerde yaşanan “Selanik Olayı” her şeyin tuzu biberi oldu.

.................

Stefana, Selanik’in Avrathisar kazasına bağlı Boğdanca köyünde yaşayan bir Bulgar kızıydı.

Aynı köyde yaşayan Emin isminde bir Türk gencine âşık olmuştu.

Evlenmeye karar verdiler. Stefana, Müslüman olarak Ayşe adını aldı. Ne var ki Hristiyan cemaat bundan rahatsız olmuştu. Köyün papazı, kızın annesine baskı yaptı. Fakir ve dul bir kadın olan Maria Hanım, bu baskıya dayanamayarak Selanik Valisine dilekçe yazdı. Kızının zorla Müslüman yapıldığını söyleyerek şikâyetçi oldu.

5 Mayıs Cuma günüydü.

Genç kız, sevdiği adamı da yanına alarak Selanik’in yolunu tuttu. İhtida edip Müslüman olduğunu resmî makamlar önünde beyan edecek, asılsız şikâyeti boşa düşürecekti.

Onların yola çıktığı dakikalarda Köy Papazı, Amerika’nın Selanik Konsolosu Perikles Lazzaro’ya bir telgraf çekti. Müslümanlar tarafından Hristiyanlara eziyet edildiği propagandasının yapıldığı bir dönemde, Hristiyan bir kızın kendiliğinden Müslüman olmasına tahammül edilemeyeceğini söyleyip, bunun engellenmesini istedi.

Kendisi de koyu bir Hristiyan olan Lazzaro, iki konsolosluk görevlisi ile Bulgar ve Rumlardan oluşan yüz elli kişilik bir grubu Selanik Garına gönderdi. Grup, garın etrafında pusuya yattı.

Gençler, kurulan pusudan habersiz trenden inip görevli memurların yanına vardılar. Durumu anlatıp hükümet konağına gitmek için kendilerine yardımcı olunmasını istediler.

Biri onbaşı üç asker refakatçi olarak verildi. Birlikte gardan çıktılar. Onları gören Lazzaro’nun adamları aniden saldırıya geçtiler. Gözü dönmüş grup, Emin’i etkisiz hale getirdikten sonra Ayşe’nin yaşmak ve feracesini yırttı. Askerlerin müdahalesi, vatandaşların çabası ve genç kızın çığlıkları yetersiz kaldı. Zorla bir arabaya atıp konsolosluk binasına kaçırdılar.

Olay, kısa zamanda duyuldu ve şehirde bomba etkisi yaptı.

Müslüman bir idarede, Müslüman bir kıza pervasızca saldırılması sabırları taşırmıştı. Ahali galeyana geldi. Bir anda gar çevresinde binlerce kişi toplandı. Sel gibi kabarıp hükümet konağına doğru yürüyüşe geçti. Büyükçe bir grup da Amerikan Konsolosluğunu sardı. Rehinenin salınması ve saldırganların cezalandırılması istendi.

Selanik Valisi........

© Haber7