ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Reuters’a verdiği son demeç, Suriye’de kartların yeniden karıldığını gözler önüne seriyor. Her ne kadar diplomatik bir dille sarf edilmiş gibi görünse de, satır aralarında oldukça açık ve sert mesajlar barındırıyor. Şam’daki yeni yönetim artık doğrudan hedefte.

Özellikle Süveyda’daki gelişmeler sonrası oluşan yeni güç dengesi, Washington’un bölgeye dair hassas stratejik hesaplarını ciddi şekilde sarsmış durumda. Ahmed Şara liderliğinde şekillenen yeni yönetimin, Arap aşiretlerinin desteğini de arkasına alarak toplumda hızla artan bir meşruiyet ve otorite kazandığı artık saklanamayacak bir gerçek. Halkın, ayrılıkçı ve işgalci tehditler karşısında devletle kenetlenme refleksi göstermesi; dahası bu refleksin Golan Tepeleri ve işgal altındaki Filistin toprakları yönünde bir seferberlik potansiyeline evrilebileceğinin görülmesi, ABD ve İsrail nezdinde büyük bir rahatsızlığa dönüşmüş durumda.

Tom Barrack, Süveyda olayları sürerken Lübnan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Lübnan’dan verdiği mesajlar çok dikkat çekiciydi. Barrack, Suriye'ye yönelik üstü kapalı bir tehditle, adeta ülkeyi bölmekle tehdit etti. Barrack, İsrail’in, Suriye’nin güçlü bir merkezi otorite tarafından yönetilmesindense, parçalanmış ve zayıflatılmış bir yapıyı tercih edeceğini açıkça ifade etti. “Güçlü ulus-devletler tehdittir. Özellikle Arap devletleri, İsrail açısından potansiyel bir tehlike olarak algılanır” diyen Barrack, Suriye'deki azınlıkların da merkezi bir yapıdan yana olabileceğini öne sürerek Şam yönetimine örtülü ama açık bir mesaj gönderdi.

Tom Barrack'ın Reuters’e yaptığı açıklamalar ise Suriye yönetimine yönelik oluşan rahatsızlığın daha net ifadelerini içeriyordu.
Barrack şu ifadeleri kullandı:

"Ahmed Şara ile yaptığımız görüşmede; Ordu........

© Haber Vakti