menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Disiplin, Sezgi ve Toprağa Bağlılık... İşte Şeflik Manifestosu

6 0
12.10.2025

Yunan mutfağının özüne sadık kalarak onu uluslararası sahnede rafine bir anlatıya dönüştüren Kriakis, tabaklarında sadece lezzet değil, toprağa bağlılık, misafirperverlik ve kültürel hafıza taşıyor. Four hands dinner konseptiyle gastronomiyi bir değer paylaşımına dönüştüren yaklaşımı, genç şeflere mentorlukta gösterdiği özen ve mutfak dışındaki yaratıcı alanlardan beslenme biçimiyle birleşiyor. Her yemeğin hikâyesini malzemeden yola çıkarak kuran Kriakis için mutfak, hem disiplin hem de sezgiyle örülü bir evrensel dil. Kendisiyle gerçekleştirdiğim röportajda sürdürülebilirlikten liderliğe, müzikten grafitiye uzanan çok katmanlı bir şeflik vizyonuna tanık olacaksınız. Ve tüm bu vizyonun temelinde, onun her gün yeniden tanımladığı “mükemmeliyet” anlayışının yattığını göreceksiniz.

Mutfakta senin için “mükemmeliyet” ne anlama geliyor? Bu kavramı her gün nasıl yeniden tanımlıyorsun?

Mükemmeliyet; disiplin, malzemeye duyulan saygı ve sürekli gelişim arayışıdır. Asla durağan değildir; her gün hassasiyet, yaratıcılık ve ekip çalışmasıyla yeniden şekillenir. Her servis, dünün standartlarını sorgulamak, teknikleri geliştirmek ve misafirlere daha unutulmaz bir deneyim sunmak için bir fırsattır. Benim için mükemmellik kusursuzluk değil; sınırları zorlamanın, hatalardan ders çıkarmanın ve ekibi aynı gelişim tutkusuna ilham vermeye teşvik etmenin sürekliliğidir.

Yunan mutfak kültürünü uluslararası sahnede temsil ederken hangi değerleri önceliklendiriyorsun?

Mutfaktaki önceliğim, özgün ve yerel, geleneğe saygılı ve Yunan ürünlerinin saflığına yer vermek. Yunan mutfağı sadeliğe dayanıyor; bu nedenle zeytinyağı, deniz ürünleri ve Ege otları gibi malzemelerin özünü modern ve rafine bir şekilde yansıtmaya çalışıyorum. Lezzetin ötesinde, misafirperverlik, cömertlik ve toprağa bağlılık değerlerini aktarmak da önemlidir.

Menü tasarımında seni en çok heyecanlandıran şey nedir; malzeme mi, hikâye mi, teknik mi?

Benim için her zaman malzeme önce geliyor. İyi bir ürün olmadan hiçbir hikâye ya da teknik parlayamaz. Önce malzemenin mevsimselliğini ve karakterini anlıyorum; ardından onu Yunan manzaralarına, anılara veya duygulara bağlayan bir hikâye kuruyorum. Teknik ise bu fikirleri berraklık ve hassasiyetle ifade etmemim aracı oluyor.

Kendi mutfak yolculuğunda seni en çok etkileyen bir tat, koku ya da anı var mı?

En unutulmaz yemek anılarımdan biri, büyükannemin mevsim sebzelerini kullanarak yaptığı yemeği izlemekti. Evi dolduran kokular, basit ve mevsimlik malzemelerin unutulmaz lezzetler yaratabileceğini bana öğretti. O anı, bugün hâlâ yemek yapma biçimimi şekillendiriyor.

Azurmendi’den Gucci........

© Gerçek Gündem