menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barış yolu uzun ve meşakkatli…

15 0
05.03.2025

Devlet Bahçeli’nin çağrısı, beklendiği üzere Abdullah Öcalan’ın deklarasyonu ile karşılık buldu ve süreçte önemli bir noktaya gelindi. Tarafların talepleri ve yaklaşımları dikkate alındığında bunun ancak “iyi bir başlangıç” olduğunu söyleyebiliriz. Sürece “başlatanlar” itibariyle itiraz eden fanatizmi ciddiye almanın gereği yok. Siyasi karşılıkları da yok. Zira Özgür Özel, başlatılan sürece tam destek vererek doğru olanı yaptı ve partisini siyasi popülizm tuzağına düşmekten korudu. Ulusalcı ve milliyetçi hezeyanlarla toplumu provoke etmeye çalışan bir güruh var. 20. yüzyılın başlarındaki konjonktür ile bugünü yorumluyor ve siyasi çıkarımlarda bulunuyorlar. Barış temalı süreç doğru okunduğunda bu bakış açısının ne denli çağdışı ve köhnemiş olduğu alenen görünüyor.

Öcalan’ın deklarasyonu da esasen bu yanlış okumayı çürütüyor. Öcalan, PKK’nın kurulması kararının o günün dinamiklerinin bir gereği olduğunu ifade ediyor ve “PKK da ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır…” diyerek konjonktürün değiştiğinin altını çiziyor. Öcalan’ın metnindeki can alıcı bir diğer nokta da “demokratik siyaset ve hukuki boyut” vurgusudur. Bunun iktidar tarafında nasıl karşılık bulacağını henüz bilmiyoruz. İktidar şimdilik amasız, fakatsız, koşulsuz silah bırakma, yani bir nevi teslim olma temelinde konuya yaklaşıyor.

Bu noktada samimi olduklarını sanmıyorum. Geçmiş çözüm süreci sonucunda yaşadıkları oy kaybı ve yarattıkları toplumsal rahatsızlık, bu defa üfleyerek yaklaşmalarına neden........

© Gazete Pencere