menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

KADER VE DURUŞ

9 0
26.09.2025

Kader, Arapça kökenli bir kelime olup TDK’nin lügat’ında “kötü talih, kaçınılmaz olan” gibi anlamlarda gelmesi toplumumuzdaki FATALİZM yani kaderciliğe karşı bakış açısını kötü şekillenmesine sebep olmuştur. Kaderin, TDK’de sadece kötü anlamları bulunmamaktadır. Alın yazısı, en önemli ve kıymetli olan açıklamaysa “teslim olmak” anlamıdır.

İnsan, yaşamı boyunca bir duruşla hafızalarda yer edinir. Giyim, kuşam, makam, mevki, statü sayesinde önem görmüş olsa da hayatta insanı hafızalarda yer eden tek şey duruşudur. Asil bir duruş. Omurgalı bir duruş.

Kader ve duruş arasında bağlantılar nelerdir?

Kader, insanın duruş şeklini hep olmasa da yaşadığımız bazı çalkantılı durumlarda sarsmaya başlar. Burada insan irade mekanizmasını çalıştırır. Yaşanan olaylar ne olursa olsun, asil bir duruş ve omurgalı bir yaşayışın temeli kadere boyun eğmek yerine ona rıza gösterip nehrin akış yönüne doğru kulaç atmaya yeltenmektir. Kadere boyun eğmekten kasıt pes etmek değildir. Durmadan mücadele etmektir. Savaşa girmiş bir cengaver yoruldu diye öleceğini düşünürse ölmesi kaçınılmaz olur. Çünkü savaş anında savaşmayı değil de yorulduğundan dolayı öleceğini hayal etmesi ve bunun sancılı düşüncesinin içine girmesi onun kadere iman ve duruşunda bir eksikliği göstermiştir. Oysa elbet bir gün öleceğim ama şimdi kısa da olsa soluklanıp tekrar ceng edeyim demekle ben yoruldum diye öleceğim demek aynı şey olamaz.

Kaderin çizgisi ve ipi kılıçtan keskin kıldan ince, bu yol ve çizgi insanın rızkını, yaşamını hepsinin belli olduğunu bizlere açıklar. Hakkında hiçbir müdahalede bulunamayacağımız tek şey ölümdür. Ölüme hiçbir şekilde müdahale edemeyeceğimiz gibi rızkında kefilinin yüce kudret sahibi olduğunu........

© Gazete İpekyol