menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstanbul, Antalya, Ankara: Emperyalist fuar

52 40
16.05.2025

Geride bıraktığımız çarşamba günü, Erdoğan’ın son aylarda geçirdiği ‘en iyi’ gün olabilir. Erdoğan yönetimi için ‘iyi haberler’ sabah saatlerinde başladı. Ortadoğu turundaki ABD Başkanı Trump, Suriye'ye uygulanan tüm yaptırımların kaldıracağını ilan etti ve bu kararı “Erdoğan’la görüşmesini takiben” aldığını söyledi. Ardından, ABD başkanı ile HTŞ örgütü tarafından Suriye'nin yeni cumhurbaşkanı ilan edilen Ahmed eş Şara (Colani), Riyad’da Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ev sahipliğinde bir araya geldi. Bu muhteşem üçlünün buluşmasına Erdoğan da telekonferans yöntemiyle dahil edildi.

HTŞ öncülüğündeki cihatçı grupların Esad yönetimini devirmesinde de doğrudan etkili olacak şekilde Suriye’de büyük ekonomik yıkıma yol açan yaptırımların kaldırılmasında ve ardından kek hamuru kıvamına getirilmiş Colani’nin Trump’a takdim edilmesinde, Suudi Arabistan’la birlikte Türkiye’nin de rol oynaması, Erdoğan’a takılmış bir “bölgesel nüfuz nişanı” gibi göründü doğal olarak. Ortadoğu’daki dört büyük ülkeden ikisi (Türkiye ve Suudi Arabistan) bizzat, biri (İsrail) hamisi ve ajandasıyla dolaylı olarak o salondaydı. Dördüncü ülke de (İran) zaten tüm bu trafiğin açık-örtük hedeflerinden biri olarak salonun ‘konuğu’ idi.

Erdoğan bu toplantıya aynı gün mecliste yaptığı grup konuşmasında da değindi ve Türkiye’nin “barış diplomasisinin küresel merkezi haline geldiğini” söyleyerek övündü. Nitekim bir gün sonra (15 Mayıs Perşembe) Rusya ile Ukrayna arasında 2022’den beri kesilmiş olan barış görüşmeleri İstanbul’da yeniden başlayacaktı ve bu görüşmelere Rusya Devlet Başkanı Putin, hatta ABD Başkanı Trump’ın katılabileceği konuşuluyordu. Üstelik yine İstanbul, 16 Mayıs’ta da ABD ile İran arasındaki nükleer müzakerelere ev sahipliği yapacaktı.

Yine aynı gün ABD........

© Evrensel