'Kan, gözyaşı, ter ve emek'
'Size kan, zahmet, gözyaşı, ve terden başka hiçbir şey vaat etmiyorum' diye başladı nutkuna ve savaşa girdi.
Adı küçük bir sokaktan büyük bir şehrin çekici bir barına kadar her yerdedir ama yine de en çekici yer parlamentoya karşı son hatırlandığı haliyle görürsünüz.
Londra ziyaretinizde, Londra'ya her inişinizde görmeden, bakmadan edemeyeceğiniz, hakkında mutlaka çok fazla şey duyacağınız bir şahıstır Sir Winston Churchill.
İneceğiniz şehir meydanında, ünlü Westminster Köprüsü karşısında ve saat kulesinin önündedir. Parlamento Meydanı’nda İngiltere’nin ve İngiltere siyaseti ile alakalı dünyaca ünlü şahıslarla yan yanadır, mesela Mahatma Gandhi, Nelson Mandela, Abraham Lincoln gibi.
İngiltere’de müzelerde ve parklarda çok yoğun olarak heykel veya heykel grubuna rastlanır. Müzedekilerin tarihi ve estetik kıymetleri bir yana açık havadakiler ülke tarihine, heykelin bulunduğu semt/bölgenin hikayesine, heykeli dikilen kişinin eğrisi ve doğrusu ile hayatına ve yaptıklarına ışık tutar. Hem hava da güzelse parklar sevimli ve havadar dinlenme yerleri olduğu için ilginizi çekecek bir şahsın hayatına oracıkta dalabilirsiniz.
Winston Churchill’in heykeli Londra şehir merkezinde yer aldığı meydana uzakta olsanız da en dikkat çeken heykel olduğunu anlarsınız. Uzun yanan ışığa ve kalabalığa rağmen yanına gidip etrafında tur atmak gerekir. Yaşamının son döneminde olduğu gibi heykelleştirilmiştir, bastonu, paltosu, biraz kambur ve iri gövdesiyle. Yüzü Parlamento Binası tarafına dönük olsa da sol tarafında İkinci Dünya Savaşı’nı yönettiği sığınak vardır ve artık müzedir.
Winston Churchill’in uzun yaşamına rağmen sağlıksız olduğu, içki içtiği, sigarayı elinden düşürmediği bilinir.........
© Eurovizyon
