MOSKOVA

Türkiye’de doğdum ve 90’lı yılların sonlarına doğru Rusya’ya geldim. O günden bugüne geldiğimizde farklılıkları, değişen çevreyi, tüketim alışkanlıklarını ve insanların yaşam koşullarının olumlu yönde değiştiğini gördüm. Bunu görmemek imkansızdı.

Uzun yıllar boyunca insan, kendi ülkesinin dışında farklı yerlerde yaşadığı zaman, doğal olarak yaşadığın yerin kültürünü de özümsüyor. Alışkanlıkların da ayrı bir yeri oluyor zaten, zamanla fark etmeden aldığın bu kültürün yemeklerini, sokaklarını, konuşma şeklini, hatta eski Sovyet dönemine ait 1958’li yıllarda Krusçev tarafından Moskova’da inşaatı yapılmış apartmanları bile özlediğini fark ediyorsun. İşte bunlar hep zamanla anlaşılıyor.

Rusya’ya ilk geldiğim yıllarda çocuk parklarında, evsizlerin yerlerde veya banklarda yarı baygın yattığı zamanları hatırlayınca, ülkenin gelişimine doğru orantılı olarak Rus aile yapısının ekonomik olarak güçlenmesiyle birlikte bu görüntüler ortadan kalktı ve artık çocuk parklarından çocukların cıvıl cıvıl sesleri yükseliyor.

Rusya’nın istikrarlı bir şekilde büyümesinin ve gelişmesinin sonuçlarından biri de iç turizminde 2025 yılında büyüme eğiliminin devam etmesi ve tahminlere göre 2030 yılına kadar da bu ivmenin yükselmesi hedeflenmektedir.

İnsanlar artık Rusya’nın farklı bölgelerini daha fazla keşfediyor, ülke genelindeki seyahat rotalarını genişletiyor........

© Dikgazete.com