menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Neoliberal kayın: Bu kadar ahmak olabilirler mi? Olabilirler

21 0
10.08.2025

mustdagistanli@gmail.com

Arhavi’nin yüksek köylerinden Pilarget’in yukarılarında yürüyorduk geçen gün birkaç arkadaş, yol kenarında şu kayın ağacına rastladık:

Orman Genel Müdürlüğü ağaca plaket çivileyerek işini nasıl bir özenle yaptığını göstermiş. Plakette şu yazıyor:

Ne demek istiyor?

Doğa olmayan bir yerden aldılar da bir ara buraya mı bıraktılar, mesela yol açılırken? Böylece biyolojik çeşitliliği korumayı, ekolojik dengeyi sağlamayı beceremeyen doğaya yardım mı etmişler?

Bu kadar ahmak olabilirler mi? Olabilirler.

“Olağanüstü gayretlerimiz neticesinde ‘Su akar Türk bakar’ sözü tarihe karışmış, bunun yerini ‘Su akar Türk yapar’ sözü almıştır” zihniyetli bir iktidarın sultasındaki ülkede olur bunlar. Suyun ‘öylesine’ akmasını, akmasına ‘izin vermeyi’, akan suya bakmayı ve öylesine akan suya bakan Türk’ü aşağılamak için kullanılıyor bu söz, ama Türk’ün/insanın en güzel hasletlerinden biridir aslında bu. Bakmayıp yapmaya kalktığında ortalığı cehenneme çeviriyor çünkü. Çünkü su öylesine akarken can verir, hayat verir, güzellik saçar. Ama neoliberal akıl su gibi, güzelliği de piyasalaştırır, insanı bütünleyen, vareden, mutlu eden, mest eden bir ihtiyaç olmaktan çıkarır.

Yazanların acımasızlığını, sorumluluğunu taşıdıkları ormanlara nasıl davrandığını gerizekalılara pankart berraklığıyla ortaya koyan plaketteki sözden şu anlam da çıkıyor: Bu ağacı doğaya bağışladık da boynunu vurmadık.

Gözboyama lafı bunlar. Bir ağaç bırakmakla biyolojik çeşitlilik de korunmaz, ekolojik denge de bulunmaz, bunu bilmeyecek ne var. Ağacın yol tarafında kalan kökü parçalanmış, paralanmış.

Bu ağacın biraz aşağısında vadi yamacında en az bu kadar iri iki ağaç daha var, onlar yolda kimsenin karşısına çıkmayacağı için plaketten kurtulmuşlar; tabii biyolojik çeşitliliğe de, ekolojik dengeye de bir katkıları yok!

Pilarget bir orman köyü, çevresi yüce ormanlarla kaplı. 2020’de bu yürüdüğümüz yerlerin daha da yukarılarında dolaşıyorduk üç kişi, burada fotoğrafını gördüğünüzden daha ulu ağaçların doğrandığını görmüştük. Mesela şu kayın:

İşin doğrusu, Arhavi dağlarında orman kırımı var. Birsürü yerde ağaç kesimi için yollar açılmış. Geçen günkü yürüyüşte bu yolların en genişini gördük, yeni açılmış. İşte bunları yapan, yaptıran, izin veren Orman Genel Müdürlüğü bir ağacı kesmediği için böbürleniyor, kendisine minnet duymamızı istiyor. Bu bir caninin dili, ölüm saçıyor.

Tabii, bu orman kırımı ‘kamu yararı’ için. Ama........

© Diken