menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Hudutların Kanunu” yeniden yazılır mı?

48 11
17.09.2025

CHP kurultayına ilişkin davada erteleme kararı çıktı. İstanbul yönetiminin “tedbir” gereği görevden alınması, haklı şekilde kurultay davası için bir “prova” olarak değerlendirilmişti. En azından 15 Eylül’deki duruşmada korkulan olmadı. Ancak tehlike geçmiş değil, 24 Ekim’e ertelenen davada her sonuca hazırlıklı olmak gerekiyor.

Kurultay davası başta olmak üzere CHP’ye yönelik yargı kuşatmasının, davalarda çıkan ve çıkacak olan sonuçların ötesinde de kritik bir siyasi fonksiyonu olduğu su götürmez. Her ne kadar Erdoğan “AK Parti olarak bu işte yokuz” dese de “Bu işten en fazla kimler fayda sağlıyor?” sorusunun tartışmasız bir cevabı var: Erdoğan ve AKP.

Sadece Ekrem İmamoğlu’nun başına gelenler bile bu cevaba ulaşmak için yeterli. İmamoğlu’nun siyaset yapma hakkı 19 Mart’tan bu yana engelleniyor. Yetmedi, 35 yıl önce yaptığı basit bir geçiş işlemi nedeniyle üniversite diploması iptal edildi ve cumhurbaşkanı adaylığı için gerekli şartlardan birini kaybetti. Bir de “ahmak” davasıyla uğraşıyor. Eğer aldığı ceza istinafta onanırsa siyasi yasaklı hale gelecek. Yani etrafı mayın tarlası gibi, birinden kurtulsa diğeri patlayacak.

Bunlar siyasi iddiası olmayan sıradan bir yurttaşın başına gelse, “tesadüf” der geçerdik. Ama siyaset yapma haklarından mahrum bırakılan kişi, her ne hikmetse, ülkenin en güçlü muhalif cumhurbaşkanı adayı. Bir dava değil, iki dava değil. 31 Mart 2019’da İBB Başkanı seçildiği andan itibaren kendi aleyhinde gelişen........

© Birgün