Hepimizin meselesi
Bu yazıyı okuyanlar arasında, ben tutuklanmam, diyen var mıdır? Sanmıyorum. Çünkü piyangoda bile önce bilet almanız, iradenizle çekilişe katılmanız gerekir, oysa bu durumda piyango her an herkese çıkabilir, öyle bir eşitlik içerisindeyiz. Siyaset hem içeride hem dışarıda karmaşık ve güvensizken, siyasetin en güçlü araçlarından olan hukukun, elde kalan müesses nizamı koruma refleksiyle hareket edeceği ve belki toplumu dizayn etme gücünü en sert şekilde kullanacağı/kullandığı şüphe götürmez.
“Ağzını açanın kendini içeride bulduğu bir zamanda, hiç kimsenin bu kuyulara girmeyeceğinin garantisi yok.” (Hapishane mektuplarından)
Ezcümle, hepimiz bir gün kendimizi dört duvar arasında bulabiliriz. Peki, ne oluyor o duvarların arasında? Şu sıralar, “kuyu tipi” tabir edilen hapishanelere karşı açlık grevleri...
Nedir bu kuyu tipi? Maruz kalanların mektuplarından:
“İnsan doğadan, güneşten, havadan, yaşamdan koparılabilir mi? İnsan sosyal bir varlıktır. İnsan, insan olmadan yaşayabilir mi? Suni olarak yaşasa da yaşayan ölü haline gelmez mi?”
“Hücreler 6 adıma 7 adım. İçine eşyalar da girince dar bir koridor dışında hareket edecek alan........© Birgün
