Sünnetle başlayıp nükleerle sona eren Haçlı Seferleri
HOLLANDA’daki NATO toplantısında, Türkiye dahil tüm üyelerin “savunma” paktına katkılarının yüzde 5’e çıkarılmasını okuyunca, aklımın bir köşesi beni 1095’e götürüp, Fransa’nın güneyindeki Clermont şehrine bıraktı. Daha ne olduğumu, nerede olduğumu anlamadan, kendimi binlerce insanın ortasında, onlarla birlikte bağırır buldum. Orada olup da gürültüye katılmamak mümkün müydü ki zaten? Her birinin elinde tarlasından getirdiği oraklar ve upuzun bıçaklar olan bu köylüler, sustuğunu görür görmez, seni hemen hallediverirlerdi. O zaman, neden mi bağırmaktaydık?
Kalabalığın tam önünde, yüksek bir balkona çıkmış haykıran bir ihtiyar vardı. Kırmızı entarisinden ve enteresan şapkasından anlaşıldığına göre, çok önemli biri olmalıydı. Yanımdaki iri yarı Champagne’li köylü, bu ince sesiyle bağıran adamın, Papa İkinci Urban olduğunu söylemişti laf arasında. “Kutsal Baba” Urban, hiç durmadan tekrarlamaktaydı:
“Kutsal topraklardaki Hristiyan din kardeşlerimizi kiliselerine toplayıp, erkeklerin pipilerini kesiyor bu vahşi Muhammedanlar. Onları zorla Müslüman yapmak adına sünnet edip, çıkan kanı da kilisedeki kutsal İsa ve Meryem’in ikonlarına sürüyorlar. Bu zalimleri biz durdurmazsak, kimler durduracak? Haydi kutsal topraklara, sevgili din kardeşlerim!”
Elbette, bu kalabalıkta 2025’te olan biteni bilebilecek tek şahıs ben olduğum için, o deli aklıma hemen bir karşılaştırma geliveriyor: Yaklaşık 12 gün önce de aynı Batılı Haçlı güçleri, İran’ın nükleer bomba yaptığını ve bunun durdurulması gerektiğini öne sürerek, 12 günlük bir katliama girişmediler mi ki? Yani 1095’in Haçlı Seferi’ni başlatan yalan bahaneler ile, 2025’in Haçlı Seferi’ni başlatan yalan bahaneler ve uydurulmuş haberler, tıpatıp........
© Aydınlık
