menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suyu kaybetmek, hafızayı da kaybetmektir!

6 0
01.11.2025

Türkiye, artık sadece kurak ve yağışsız geçen mevsimler yaşamıyor; bununla beraber su kaynaklarını kalıcı biçimde yitiriyor. Yıllar boyunca “geçici kuraklık” diye tanımladığımız şey, bugün ülke genelinde kalıcı bir su açığına dönüştü. Yağışlar azaldı, sıcaklık arttı, yeraltı suları çekildi, göller sessizce küçüldü. Açıkçası bu konuyu; “iklim krizi”, “küresel ısınma” gibi hakim küresel konjonktürün diliyle karşılayıp açıklamaktan imtina ediyorum şahsen. Zira kendi özelimde meseleye bakışım, ana-akım ve dayatmacı yaklaşımlardan bir hayli uzak ve eleştirel. Ama bu meselenin ideolojik boyutlarını şimdilik rafta bırakıp, vaziyetin hemen yanı başımızda yaşanan çarpıcı sonuçlarına göz atalım.

Manisa’daki Marmara Gölü, 2021’de tamamen kurudu. Konya’daki Meke Gölü, bir zamanlar “nazar boncuğu” diye anılırken bugün kupkuru bir çanak. Akşehir, Seyfe ve Eber gölleri su yüzeyini kaybetti; Eğirdir fiziksel olarak ikiye bölündü; Burdur son 50 yılda hacminin yarısını yitirdi. Türkiye’nin en büyük tatlı su kaynağı........

© Anayurt