Çin Halk Cumhuriyeti ile ABD arasında nadir bulunan toprak elementleri tabanlı mücadele sertleştikçe Güney Asya'daki çatışmalara yenileri ekleniyor. Anlaşılan o ki ABD günün birinde Pekin yönetimi ile çatışma noktasına geldiğinde yalnızca denizden uygulanacak bir ablukanın yeterli olmayacağı kanaatinde. ABD, Çin'in “Kuşak ve Yol Projesi”nin etkinliğini azaltmak için Tibet, Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve hatta mümkünse Kazakistan sınırı üzerinden bir kuşatma planlıyor. Nitekim Trump yönetiminin kısa bir süre önce Afganistan İslam Emirliği nezdinde Bagram Hava Üssü'ne yerleşme konusunu gündeme getirmesi de, ABD-Çin ilişkilerinin gidişatı ile yakından ilgili. Bu ve benzeri diğer gelişmeler ışığında Nisan ayında patlak veren Hindistan-Pakistan çatışması ile 9 Ekim'de başlayan Afganistan-Pakistan çatışmasını anlamlandırmak daha mümkün hale geliyor. Afganistan İslam Emirliği yetkilileri Pakistan'ın ülkelerini hedef alan saldırılarının ABD direktifi ile gerçekleştirildiği kanaatindeler. Pakistan ise Sovyet işgali döneminde ve takip eden yıllarda kendisinin palazlandırdığı Pakistan Taliban'ının yarattığı terör tehdidi nedeniyle Afganistan topraklarını vurduğunu iddia etmekte. Tekrar Kabil yönetimine bakacak olursak sınır çatışmalarındaki amaçları İngiltere'nin eliyle 19'uncu yüzyılda gasp edilmiş topraklarını geri almak. Peki bunlar hangi topraklar?

İNGİLİZ SINIR OYUNUNUN GÜNEY ASYA VERSİYONU: DURAND HATTI
İngiltere'nin 1960'lı yıllarda sömürge yönetimlerine son verirken geride bıraktığı yıkıcı mirasın başında masa başında çizilmiş sınırlar gelmekte. İngilizler yalnızca Ortadoğu ve Afrika'da değil, Güney Asya'da da günün birinde tekrar bu topraklara müdahale etmelerini sağlayacak şekilde sınırlar çizdiler. 19'uncu yüzyıl boyunca İngiliz işgaline karşı çetin bir direniş sergileyen Afgan halkı 1893 yılında doğu........

© Yeşilgiresun