İTAATSİZLİK CESARETİ!...
Herkesin bildiği gibi, insanoğlunun hikayesi Adem ve Havva ile başlar…
Hani şu yasak ağaç ya da yasak meyve dediğimiz mesele…
Bu konu İbrahimî dinlerin tamamında üç aşağı-beş yukarı aynı şekilde anlatılır…
Adem ve Havva, eğer o yasak ağaca yaklaşmasaydı, aslında her ikisi de ebedi olarak cennette kalacaktı… Ve dünyada “insan” diye bir varlık da olmayacaktı!...
Fakat onlar; şeytanın tam tersini söyleyip kandırmasıyla birlikte, Allah’ın bu konudaki otoritesine karşı geldiler…
Ceza olarak önce çıplaklığın utancını yaşadılar… Sonra da geçici bir süre kalacakları ve birbirine düşman olarak üreyip çoğalacakları dünyaya sürüldüler!...
Kur’an-ı Kerim’in de tasdik ettiği bu hikayeden şimdi hangi dersi çıkarmalı?
Yazar Erich Fromm, insanın sadece bir beden ve ruhtan ibaret olmadığını; yaratılış sürecinin bu hikaye ile devam ettiğini anlatır…
Ona göre; akıl, vicdan ve irade insanın öteki yarısıdır…
İşte bu “karşı” çıkış ya da bu “itaatsizlik” eylemi, o diğer yarının tamamlanmasını sağlamış; insanı aklıyla, vicdanıyla ve iradesiyle bir bütün kılmıştır!...
“Meleklik” mertebesinden “dünyalık” mertebesine inmenin verdiği mesaj öyleyse şudur:
- Ey insanoğlu; Allah seni; aklını, vicdanını ve iradeni kullanasın diye bu dünyaya gönderdi... O nedenle aklınla, vicdanınla ve iradenle seni baş başa bıraktı…
Karşına çıkan her şeyi bu araçların süzgecinden geçirmeni ve her zaman ona karşı sorumluluk duyarak yaşamanı istedi…
“Yasak Elma” hikayesi, görüldüğü gibi “itaat”........
© Yeşilgiresun
