menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstikrarsızlık abidesi İsrail

62 10
26.09.2025

İsrail, kuruşundan itibaren bölgede potansiyel bir tehdit olmuş ve zaman zaman da bu durumunu dinamik şekle dönüştürmüştür. Üzerinde kurulduğu Filistin bölgesindeki halkı varlığına tehdit olarak gördüğünden onlara zulmederek bölgeden uzaklaştırmaya çalışmış, uzaklaşmayanları da ya öldürmüş ya da karşı koyamaz hale getirmiş, yaşadıkları yerleri gasp etmiş, edemediği yerleri de kontrol altına almıştır. Bu eylemlerini gittikçe tırmandırmıştır.

Bir Filistin devletinin kurulmasına sürekli olarak karşı koymuş, onların yaşadıkları tüm alanları ele geçirmek için baskı, zulüm, korkutma ve sıklıkla da operasyonlar icra etmiştir. Bu eylemlerini, 07 Ekim 2023 baskınından sonra, bebek, çocuk, kadın, yaşlı hasta ayırt etmeden adeta çılgın bir düzeyde gerçekleştirmiş, bu dönemde tam anlamıyla katliam yapmış ve katliam soykırıma dönüşmüştür.

Soykırım devam ederken gönderilen yardımların Gazellilere ulaşması da engellenmiş, insanlar aç bırakılmış, çoğu çocuk olmak üzere insanlar açlıktan da ölmüştür. Şu ana kadar soykırıma tabi tutulan insan sayısı 63.000’e ulaşmıştır.

İsrail’in suç ortağı ABD

Bu soykırıma/insanlık suçuna, ABD’nin her konuda destek verdiği bilinen bir gerçektir. İnsanlar ABD bombalarıyla katledilmiştir. İsrail’in durdurulması için BMGK’da alınmak istenen kararlara engel olan ABD de suça ortak olmuştur. Dahası, Trump, Gazze’yi “Ortadoğu Rivierası" olarak turistik bir alan yapmayı önermiş, bunun için Gazze halkından kalanların göçe tabi tutulmasını ortaya atmıştır. Bölgenin Filistinlilerden temizlenmesini öngören bu açıklama İsrail’in daha da işine gelmiş olup, başlattığı işgal operasyonuna Gazze şeridi başta olmak üzere Gazze’nin tamamını ele geçirmek üzere devam etmektedir.

Operasyonun, 07 Ekim 2025'e kadar Gazze kentindeki tüm sivillerin zorla yerlerinden sürülerek orta kesimlerdeki mülteci kamplarına ve çevre bölgelere yönlendirileceği, ardından kentte kalan Hamas mensuplarına karşı kara saldırılar düzenlenerek kentin tam anlamıyla kuşatma altına alınacağı açıklanmıştır.

İsrail’in asıl amacının, Filistin’i yok etmek olduğu Batı Şeria’ya yaptığı operasyondan da bellidir. İsrail'in uluslararası hukuku yok saydığı, bu konuda ABD’ye güvendiği bilinmektedir. “Barış Sever” Trump, bu konuya hiçbir tepki göstermediği gibi “İsrail’in bileceği bir şeydir” diyerek, bundan sonra olacaklara da........

© Yeniçağ