menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Bir de ‘ciddiyet’i denesek?!’

10 0
08.09.2025

Celâl Yalnız; nam-ı diğer Sakallı Celâl’in Ankara Sultanisi müdürü olduğu yıllarda arkadaşı olan Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver’in “torpil” isteğine; “Bak Hamdullah, Meşrutiyet ilân ettik olmadı, Cumhuriyet’i getirdik yine olmadı. Bir de ciddiyeti denemeye ne dersin?” diyerek yanıt verdiği rivayet edilir.

Aradan yıllar geçmiş olsa bile, pek çok meselede değişen bir şey olmadığı anlaşılmakladır. Örneğin Kürt ulusal sorunu merkezli yaklaşık bir yıldır bir süreç yaşanıyor. TC devleti süreci “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırmakta, Kürt ulusal hareketi ise “Demokratik Toplum” olarak tariflemektedir. Yaşanan süreç kapsamında esas olarak Kürt ulusal hareketinin tek taraflı adımlar attığına tanık olmaktayız. Devletin süreçten sonuç alınabilmesi için ilk adımın, PKK’nin kendisini feshetmesi ve silah bırakmasından geçtiğini talep ettiğini yaşanan gelişmelerden anlayabiliyoruz. Nitekim İmralı Hapishanesi’nde çeyrek asırdan fazladır tecrit altında tutulan PKK lideri A.Öcalan, 27 Şubat 2025 tarihinde “Demokratik Toplum ve Barış” çağrısı yaptı. PKK ise A.Öcalan’ın çağrısına uyarak 5-7 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirdiği Olağanüstü 12. Kongreyle kendisini feshettiğini kamuoyuna açıkladı. 11 Temmuz 2025 tarihinde Irak Kürdistanı’nın Süleymaniye bölgesinde sembolik olarak silahlarını yakarak imha etti ve böylece bir sürecin en önemli sayılabilecek adımını tamamlamış oldu.

TC devleti ise bu sürece, TBMM’de meclis başkanı Numan Kurtulmuş’un önerisiyle “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” kurarak yanıt verdi. Komisyon gelinen aşamaya kadar yedi........

© Yeni Yaşam