Neyimiz sahte değil ki?
Sahte belgeler, diplomalar rezaleti iktidarı hiç de şaşırtmış gibi görünmüyor. Sözcüsünün, “dünyanın her yerinde görülebilecek bir şey!” diyerek normalleştirmeye çalışması bundan. Liyakat gibi bir ilkesi olmayan devlet ricali, atamak istediği yakınına, yönetmeliklerin zorunlu kıldığı niteliği bu yolla sağlıyor ne yapsın! Olağan hale getirme çabalarının asıl nedeni de bu.
Devlet içindeki çürüme, toplumu da sarıp sarmalamış durumda. Ya da “toplumdaki mi devleti” desek daha doğru olur bilemedim doğrusu ama bu skandalın ilk olmadığı ve çok derinlerden gelen bir çürümenin su yüzüne vurması olduğu açık. Tanıklık ettiklerimiz, bunun (AKP ile zirve yapsa da) çok daha önceden gelen bir yozlaşma olduğunu doğrular.
AKP, yasa, yönetmelik gibi kamuyu, doğayı, özgürlükleri koruyan maddelerden kendisini kurtaracak yollar üretiyor. Geçen ay meclisten geçirip resmî gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ve jet hızıyla buna uygun yönetmeliklerin de hazırlandığı “Talan Yasasıyla” doğayı, zeytinlikleri madencilerin kar hırsından koruyan kanunları geçersiz kıldı. Ve öncelikle Akbelen’deki olmak üzere zeytinlikleri yok etmeye hazırlanıyorlar. LİMAK şirket sahibi Nihat Özdemir de ellerini ovuşturuyor elbet. Bunun gibi yarın bir torba yasayla bakanlara “eğitimi ne olursa olsun, uygun gördüğü birini görevlendirebilir!” diye yetki veren kanun üretip bu yükten de kendini kurtarabilir ve daha önce sahte diplomalarla yaptıkları atamaları “yasal çerçeveye” oturtabilirler. Hatta daha........
© Yeni Yaşam
