menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kahramanları ziyaret

78 0
15.10.2025

Geçtiğimiz hafta, çarşambadan pazara kadar Suriye’deydim. Yanımda üç kıymetli dostum daha vardı. En kuzeyden en güneye, hazırladığımız bir rota dâhilinde adım adım ilerledik. Seyahat bittiğinde, uğradığımız durakları düşününce şu cümleyi kurdum: “İslâm tarihinin kahramanlarını ziyaret etmişiz.” Gerçekten de, kabirleri başında durup hikâyelerini konuştuğumuz şahsiyetlerin tamamına yakınını neredeyse ta ilkokuldan itibaren duyuyorduk. Hepsinin Suriye topraklarında cem olması da, Bilâdüşşâm’ın bereketine işaretti.

İstanbul’dan Gaziantep’e kadar uçakla geldikten sonra, seyahatimize karayoluyla devam ettik; Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan Suriye’ye girdik. İlk durağımız, Azez’de Suriye’nin ilk astronotu Muhammed Ahmed Fâris’in kabriydi. 1987’de uzaya çıkan Fâris, bu tecrübenin ardından albay rütbesiyle Suriye hava kuvvetlerinde de görev almıştı. 2011’de başlayan halk ayaklanması sırasında muhaliflere katılan Fâris, daha sonra Türkiye’ye geldi. 19 Nisan 2024’de geçirdiği kalp krizi sonucu vefat ettiği için, Baas rejiminin devrildiği günleri göremedi.

Azez’den sonra, yanık sesiyle söylediği marşlar bugün hâlâ dillerde olan “Devrimin Bülbülü” unvanlı Abdulbâsit Sârût’u ziyaret ettik. Sârût’un İdlib’in Dânâ kasabasındaki kabrini bulmak hiç zor olmadı. Yerini sorduğumuz herkes, özellikle de çocuklar ve gençler, saniye bile tereddüt etmeden gösterdiler. Azez’de Muhammed Fâris’in kabrine de aynı şekilde kolayca ulaşmıştık. Suriyeli genç neslin kahramanlarının varlığından böylesine canlı biçimde haberdar olması bize hem sevinç hem de umut........

© Yeni Şafak