menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bereket nerede?

93 4
19.02.2025

Âsım abinin kahvesindeyiz.

O anlatıyor, biz dinliyoruz.

–Yeğenim Cevat geldi, dertlenmeye başladı. Hayırdır oğlum nedir mesele, dedim. Hani bilirsiniz bir vakitler Belde Belediyeleri vardı. Bu orada memur. Belediyeler lağvedilince işsiz kalmış. Dayı bana bir iş, diye geldi. Peki sana işin kıralı var, dedim. Sevindi; nedir, nerede, diye sordu. Köyde, ananın babanın yanında, dedim. Ne var ki orada, diye yine sordu. Bak aslanım, dedim, anan-baban yaşlı pek çalışamıyorlar; bağınız-bahçeniz, tarlanız var. Ama eken-biçen yok... Bunun bir kardeşi var askerde, bir de bacısı, o daha bekâr.

Bunu aldım Tarım İlçe Müdürlüğüne götürdüm. Devletin tarıma yardımı çok. Hibe var, kredi var.

Dedim: sana on tane Saanen keçisi alalım. Sütü bol, az yer, her yıl bir iki yavru... Ahırı var boş duruyor; yem var, ot var... Sizin ora yazlıkçı mekânı, keçi sütü aranıyor; işte sana sermaye.

Tarlaya, bahçeye bak, kendi yiyeceğin çıkar; ana-baba sana dua eder. Gel şu işe gir. Memuriyeti ne yapacaksın? Bir kuru maaşa talim edeceksin. Ne uzanır, ne kısalır. Ayrıca iş nerde, iş aslanın ağzında.

– Ne yaptı Cevat, razı oldu mu?

– Eli mecbur. Aldık keçileri götürdük köye. Hadi aslanım dedim, bundan gerisi sana kalmış.

– Anası-babası sevinmiştir.

– Sevindiler tabii.

– Sonra?..

Sonrası şu: Yazlıkçılar duymuş ki Cevat’ta keçi........

© Yeni Şafak