menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Sonsuz Savaşlar”ın Darth Vader’ı..

28 1
previous day

Irak’ın 2003’te işgalinin mimarı olan ve milyonlarca insanın hayatını kaybettiği kanlı bir miras bırakan Dick Cheney 3 Kasım’da 84 yaşında öldü. Beyaz Saray’da mevzuat gereği bayraklar yarıya indirilmiş olsa da, ABD Başkanı Donald Trump, Cheney’nin ölümü için tek kelime etmedi. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance de Trump gibi sessiz kalmayı tercih ediyordu.

Cheney’yi “Beyaz Amerikalı” olmayan, Hint-Uganda asıllı Müslüman bir aileden gelen Zohran Mamdani’nin 4 Kasım’da Amerika’nın kalbi New York’ta belediye Başkanlığına seçilmesini görmediği için şanslı sayanlar oldu. “Mezarında ters dönüyor olabilir” diyenler bile oldu.

Cumhuriyetçiler’in “Neoconlar” tarafından ele geçirilmesinde önemli rol oynayan Cheney için yas tutanlar sadece Neoconlar ve İsrail oldu. Önde gelen Neocon düşünce kuruluşu “Amerikan Girişimcilik Enstitüsü”nden(AEI) Michael Rubin, Cheney için “Amerika bir kahramanını kaybetti” diyordu. İsrail Dış İşleri Bakanlığıysa yayımladığı mesajda Cheney’den “İsrail›in sadık dostu ve ABD-İsrail ittifakının gerçek savunucusu” olarak söz ediyordu.

Amerikan Senatosu’nda Lindsey Graham, Ted Cruz ve Tom Cotton başta gelmek üzere şahin Cumhuriyetçilerse Trump gibi sessiz kalmayarak Cheney’e övgüler yağdırdılar. Bu övgüler bile tek başına Cumhuriyetçi Parti’nin manzarasındaki derin çatlakları, boşlukları gösteriyor.

Cheney, Neoconlar’ın hanesine yazılan kötülüklerin vücut bulmuş haliydi. Cheney 1975’deki Beyaz Saray Genel Sekreterliği’nden ABD Kongresi’ne, Savunma Bakanlığı’ndan........

© Yeni Şafak