Sıdk ve sadâkat
Peygamber Efendimiz’in (asm), Hûd Suresi’nin 112. ayetinde geçen “Sen, beraberindeki tövbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol” mealindeki ayetin kendisini ihtiyarlattığını söylemesi, ümmeti olarak bizlere önemli mesajlar vermektedir. Bu ayetin bizler için bir uyarı ve aynı zamanda bir emir niteliğinde olduğu unutulmamalıdır.
Peygamber Efendimiz’in (asm), “Doğruluktan ayrılmayın; çünkü doğruluk iyiliğe, iyilik de Cennete götürür.”1 hadisi, Müslümanlar için Cennete giden yolun doğruluktan geçtiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle, tüm hâl ve hareketlerimizde, davranışlarımızda ve konuşmalarımızda daima doğru olmalı; her durumda doğrunun, hakkın ve hakikatin yanında yer almamız gerektiğini ifade etmekte ve aynı zamanda bizler için emir niteliğindedir.
Ayet ve hadislerin ışığında, Bediüzzaman Hazretleri’nin “Sıdk ve doğruluk, İslâmiyet’in hayat-ı içtimaiyesinde ukde-i hayatiyesidir. Riyakârlık, fiilî bir nevî yalancılıktır. Dalkavukluk ve tasannu, alçakça bir........
© Yeni Asya
