Sayıların ötesinde bir zaferdir kalplere dokunmak
Ve dillerde dolaşan o kocaman, “Başardım!” nidaları... Peki, nedir bu başarının gerçek mahiyeti? Bir insanın, bir kurumun, futbol takımının, işletmenin, esnafın “başarılı” addedilmesi için nelerin bir araya gelmesi gerekir? Daha çok müşteri mi, kârlı bir yatırım mı, yüksek ders notları mı, yoksa iyi bir üniversite mi?
Peki ya bir gazete için, bir dava için, bir mefkûre için başarı ne anlama gelir? “Hizmetlerimiz süper gidiyor” diyebilmek için elimizde ne olmalı meselâ? Gazetemizin tirajı milyonları bulunca mı başarılı sayılırız? Derslere binlerce kişi katıldığında mı? Büyük devlet adamları derslerimize iştirak ettiğinde mi? Yoksa her müntesibimiz her işini kolayca hallettiğinde mi? Ya da soruyu biraz tersine çevirelim: Başarı, ona verilen emekte mi gizlidir, yoksa yolun kendisinde mi? Ya da tüm bunlardan geriye kalan, gözle görünen netice olarak ne kazanıldığında mı?
Allah’ın dinine hizmet etmek gayesiyle yola çıkmış bir cemaatin aldığı........
© Yeni Asya
