Nurettin Tokdemir’in aziz hatırasına - 2
“Ceylan Ağabeyden naklen: Anlamak iki çeşittir. 1- İbareyi anlamak 2- Hakikatini anlamak. Uhuvvet Risalesini okuyup, kardeşiyle dövüşen adam; ibareyi anlamış, hakikati anlamamıştır. Çünkü hakikati anlayan insan kardeşiyle dövüşmez. Uhuvvet Risalesinden maksat uhuvvet-i İslâmiyenin inkişâfıdır.
Sebat devresi: Tehlikelidir. Ülfetle kırılarak zuhur eder. Enaniyet ve süflî arzular çok olur. İrtibatı azalır. İçtimaî meseleler aklını kurcalar. Çare; Nurlarla meşguliyet, derslere devam ederek olur. Sadakat-i makbule, kutb-u âzam da çağırsa, davet etse hürmet eder, yine Risale-i Nur’a koşar. Kendi cehd u gayretimiz çok azaldı. Biz muhabbet fedaîleriyiz diyoruz. Muhabbet için feda olmayacak hiçbir şeyimiz (hürriyet, enaniyet,şeref) olmamalı. Üstad, lâhikaların satır aralarında sadık Nur talebesinin vasıflarını ve modelini çiziyor. İşte o modele kavuşup, o vasıflara benzemeliyiz. Nefs-i emmare yavaş yavaş, aldata aldata kendine uyduruyor.
Bir eserde imzanız olsun. Hasret olmazsa, vuslat anlaşılmaz. Beyaz şeker herşeyi kötü yapar. Şeker kilo aldırır. Organları çürütür. Sabahları doğal bir elma yiyin.
En büyük tebliğ fiil ile olandır. Çula ve çuvala sığmaz. İslâmın aslı edeptir, ahlâktır. İhsan sahibi güzel şey yapar. Yaptığını güzel yapan insan demektir. Namaz, zikrullah-ı ekberdir. Salavat Allah’a destek........
© Yeni Asya
