Aklımızı nelerle dolduruyoruz?
Mezkûr pasaj, Üstadın kendini tedavi etmek isteyen bir doktora verdiği nasihatler. Bu ikazlar günümüzde de tazeliğini koruyor. Her birimiz zihnimizi teftiş ettiğimizde bizi ilgilendirmeyen ve faydası olmayan malumatla dolu olduğunu görürüz. İki ayeti veya üç hadisi yan yana getirmekte zorlanan beynimiz dizi karakterlerini, futbolcu isimlerini ve özelliklerini, film skeçlerini, siyasetçilerin anlık demeçlerini bir çırpıda söyleyebiliyor ve üzerinde saatlerce tartışacak kadar kendimize güvenebiliyoruz. Bizi ilgilendiren ve bu dünyada bulunma gayemizi hatırlatan malûmat çoğu zaman ikinci plana atılıyor.
Üstadın siyaset mevzûsunda bir talebesini imtihan etmesi son derece manidârdır:
“Risale-i Nur’un bir talebesini tecrübe ettim. Acaba bu heyecan, şimdiki siyasete karşı ne fikirdedir diye, Boğazlar hakkında bir boşboğazlığı münasebetiyle bir iki şey sordum. Baktım, alâkadarâne ve bilerek cevap verdi. Kalben, ‘Yazık!’ dedim. ‘Bu vazife-i Nuriyede zararı olacak.’ Sonra şiddetle ikaz ettim. ‘Şeytandan ve siyasetten........
© Yeni Asya
