İçtimaî ve Siyasî Sözlük (1)
Az gittik, uz gittik. Kış gittik, yaz gittik. Söz gittik, saz gittik. Yittik mi; n’ettik? Evraklar bitik, abi! Neye dokunsan çürümüş! Bir şeyler yürümüş dem ve damarlarımıza!
MİLLÎ İRADE/İDARE
Görevi millet vermişse… oradan da millet alır. Milleti yormayın. Bu çizgi dışı hâller yol olur; yarın hukuksuz kalırsınız. Milletin yakasını hemen, şimdi, derhal, behemehal bırakın! Milletin seçtiğini hapse atmak; milleti hapse atmakla aynı… Ve kanunlar eşit tatbik edilmeli… Yoksa yapılanlar hükümsüzdür.
SANAT VE SİYASET
Siyasetçi, sanatçıya değil; sanatçı, siyasetçiye yol gösteriyorsa mesele yok; yok yoksa işimiz çok demektir.
KÜLAH OYUNU YA DA…
Fena çürümüşüz, ha!
Diploma oyunu bir yandan…
Çok yandan al takke, ver külah.
Ne istifa ne beyan…
Yalan, dolan, tırpan…
Çırpınan bir millet…
Ölmüşüz de ağlayan yok!
Acemi oğlanlar iş başında…
Hacivat değil; karagöz de şaşkın…
Belki batıyoruz gün gibi…
Gün gibi ortada; şeffaf değiliz.
İçimizi gösterebilir miyiz?
DİPLOMALARIN DİBİ
O zaman bütün diplomaların dibi karıştırılsın, abi! Böyle olmaz! Tapu, ehliyet, pasaport, vatandaşlık ne varsa… Nereye gidiyoruz; bi’ bakar mısın? O evraklar için dirsek çürütenler hakkını........
© Yeni Asya
