Bediüzzaman’sız bir çözüm mümkün mü?
Bir bildiri ile terör örgütünün silâhlı faaliyetlerine ve örgütsel yapısına son verdiği açıklansa da son günlerde muhataplar arasında ortaya çıkan gerilimli haller, zaten pek de şeffaf yürümeyen süreçle ilgili endişeleri arttırıyor. Her süreç öncesinde, meselenin kucaklayıcı bir yaklaşımla ve demokratik adımlarla çözüleceğine dair beyanlarla bazı girişimlerde bulunulması sevindirici bir gelişme olarak bölge insanını da heyecanlandıran hususlardı. Her ne yaşanırsa yaşansın, insanımız barıştan, kucaklaşmadan yana. Koskoca İslâm coğrafyanın huzurlu geleceği, bu meselenin çözümüyle yakından ilgili. Bunun herkes farkında. Dost da düşman da… Ne var ki bu kadim meseleyle ilgili kalıcı çözümler hâlâ atılabilmiş, meselenin özü hâlâ anlaşılabilmiş değil.
Konunun ısrarla “etnik” bir çerçevede ele alınıyor olması, koca bir coğrafyanın belâlısı haline gelen “cehalet, zaruret ve ihtilâf”lara çözüm üretilememesi, Bediüzzaman’ın “Siz de padişah oldunuz” diyerek bölge halkına yüklemeye çalıştığı demokratik şuur ve demokratikleşmenin hayata geçirilememesi, terörün kaynağını kurutacak asıl dinamiklerin pasifliği çözümsüzlüğü uzatan sebeplerden bazıları.
Bir yıl önce “Terörsüz........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d