menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kendinden özür dilemek yetmez (1)

22 0
06.08.2025

Kendinden özür dilemek yetmez (1)

MUSTAFA ÇELİK

Bazı insanlar vardır; dillerinden düşürmedikleri bir cümleyle yaşarlar: “Ben kendimden özür diledim.” Kulağa olgun, içsel bir yüzleşme gibi gelir. Ama çoğu zaman bu söz, bir zırh gibi kullanılır: Geçmişteki hataların, kırılmış kalplerin, görmezden gelinen sorumlulukların üzerine örtülmüş ince bir perde.

İçsel Barış mı, Dışsal Hesaplaşma mı?

Kendinden özür dilemek, evet, tekâmül yolunda atılmış bir adımdır. Ama eksiktir. Çünkü hata, sadece kendine karşı işlenmez. Hataların çoğu, başkalarının hayatlarına dokunur; bir sözle, bir susuşla, bir terk edişle. Ve orada, o dokunduğun yüreklerde bir iz kalır. İçinden ne kadar “pişmanım” desen de, dışarıya dönüp “affedersin” demedikçe eksik kalır o yüzleşme. Tevazu yüzleşmenin zeminidir. Bu zeminde bulunmayanler, hep kendilerini pir-ü pak zannederek temize çıkarmaya çalışırlar.

Alçakgönüllü olmak ile alçak olmak arasında çok fark vardır. Nedamette, tevbede vasati olmamız lazım. Tevbelerimiz, istiğfarlarımız içsel barışın çağrılarıdır. İçsel barış, kendi vicdanıyla uzlaşmaktır. Ama gerçek barış, kırdığın insanlarla, hatanı kabul ederek yeniden bağ kurmaktır. Aksi halde, içsel özür yalnızca kendi kendine bir teselli olur, gerçek bir temizlik sağlamaz.

Tevazuunun en zoru, başkasından özür dilemektir. Hatada ısrar etmeyip itirafta bulunmak bir erdemdir. Tevazu; içe dönmek değil sadece, dışa yönelmeyi de bilmektir. Egoyu kırmak, gururu yutmak, hatanı kabul edip başkasının gözüne bakarak özür dilemektir. En zoru da budur. Çünkü başkasından özür........

© Yeni Akit