menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dindarlığın zemini ahlâktır (2)

21 7
11.06.2025

Dindarlığın zemini ahlâktır (2)

MUSTAFA ÇELİK

Ahlâkın olmadığı ve önemsenmediği yerde dini bütünlük ortadan kalkmıştır. Böyle bir zeminde dindarlıktan bahsedilemez. Dinden kaynaklanan bütün ilâhî kurallara rağmen kimi Müslüman, namazını eda ettiği, orucunu tuttuğu vakit, ahlâkî erdemleri hayatına yansıtmasa da kendini tam bir dindar sanabiliyor.

Kimi Müslüman, helal-haram demeden kazandığı serveti hayır kurumlarına bağışlamayı, öğrencilere burs vermeyi dindarlık ölçüsü sayabiliyor.

Kimisi de, sosyal, ekonomik yahut bilimsel faaliyetlerle insanlığa hizmet etmeyi, dindarlığın tek başına yeterli bir nişânesi olarak görüyor.

Böylelikle bu kişiler, dinin yalnızca seçtikleri kısımlarını yerine getirerek, diğer ilâhî sorumluluklardan muaf olduklarını zannediyorlar. Hâlbuki nasıl ki bir öğrencinin sınıfı geçebilmesi için her dersten yüz üzerinden en az elli puan alması gerekiyorsa, bir Müslümanın da ömrü boyunca üstlendiği kulluk, insanlık ve yeryüzü halifeliği görevlerini hakkıyla yerine getirmesi ve her bir alandan Allah katında asgarî bir geçer not alması gerekir.

Zira Kur’ân, insan hayatını parçalanmış bir şekilde değil, bir bütün olarak ele alır ve iman eden her kuldan, hayatın tüm alanlarını kuşatan dengeli ve ahlâkî bir yaşam sürmesini talep eder.

İslâm, seçmeli olarak yaşanacak bir din değildir; ibadet ve ahlâk, dünya ve ahiret, birey ve toplum birbirinden ayrı düşünülemez.

Hakikî dindarlık, bütünlüğü ve istikameti esas alan bir yolculuktur ve bu yolda eksik bırakılan her sorumluluk, insanı hakikatten uzaklaştırır.

Din, ruha........

© Yeni Akit