Boş koltukta kader oturuyordu
Boş koltukta kader oturuyordu
AHMET CAN KARAHASANOĞLU
Her şey sıradan görünüyordu. Takvim 12 Haziran’ı gösteriyordu… Bhoomi Chauhan koşuyordu. Yetişmesi gereken uçak saat 08.10’da kalkacaktı. Fakat kader, ördüğü ağlarla onu geciktiriyordu. Belki metroyu birkaç saniyeyle kaçırmıştı, belki ayakkabısının bağı çözülmüş ve ayağına dolanmıştı ya da bindiği taksi trafiğe takılmıştı. Ancak sonucun ne olduğu çok da önemli değildi: Uçağı kaçırmıştı. Onca yolcu içinde sadece Bhoomi, uçağa binemedi.
Evet, böyle basit aksilikler bazen büyük felaketleri erteler. Kadere yön veren küçük detaylar, zamanın rahminde olgunlaşır. Basit gibi görünen bir olay, aslında çok derin bir dönüşümün habercisi olabilir. Bhoomi o uçağı kaçırmasaydı, ölümünü mü yakalayacaktı? Aslında farketmesek de (kozmik düzeyde) bir şeyler hep olur, ama insan sadece ruhani manada ayıksa farkındadır.
Bhoomi’nin koşarak terminale girdiği anı hayal ediyorum. Görevli kapıların kapandığını söylüyor, ama o ısrarla yalvarıyor:
“Lütfen, yeni bir bilet alacak imkanım yok. Bu uçağa........© Yeni Akit
