Açlığa Mahkûm Edilen Gazze: İnsanlığın Utancı
Açlığa Mahkûm Edilen Gazze: İnsanlığın Utancı
ABDULLAH ŞANLIDAĞ
“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahip) gönder, bize katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?” (4/Nisa, 75.)
Gazze’de gökyüzü artık kuş sesleriyle değil, ölüm saçan bombaların uğultusuyla yankılanıyor.
Bir yanda masum çocukların su kuyruğunda bekleyen minik elleri, diğer yanda Siyonist vahşetin çığlık çığlığa büyüyen karanlığı.
Mermiyle öldürülemeyenlerin açlıktan öleceğini dillendiren Netanyahu’nun bakanı, aslında insanlığın yüzüne kara bir leke daha sürmüş oldu.
Bugün Gazze’de 70 bine yakın can toprağa düşmüş, 300 binden fazla bina taş yığınına dönmüş durumda. O evlerin harabeleri arasında oyuncaklarını arayan çocuklar, annesini kaybetmiş bebekler ve yıkıntılara gömülmüş umutlar var. Biz sofralarımızda ekmeğin yanına hangi yemeği yesek diye düşünürken, Gazzeli bir çocuk kuru ekmeğe ulaşabilmek için bombaların gölgesinde kuyruk bekliyor. Ve çoğu o kuyruğun sonunda ekmeğe değil, ölüme kavuşuyor.
İsrail’in hedefi apaçık ortada: Gazze’yi insansızlaştırmak, “arz-ı mevud” hayalini kanla, gözyaşıyla inşa etmek.
Bu uğurda kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi açlığa mahkûm ediyor. İnsanlığın ortak değerlerini ayaklar altına alarak, bir halkı topyekûn yok etmeye çalışıyor.
Ama asıl acı olan, bu tabloya sessiz kalan........
© Yeni Akit
