"İstanbul şefkatli kollarını açmıştı ya, sen ona bak!"
Yavuzselim durağından 90 numaralı otobüse bindim. Karaköy’de inecek, vapurla Kadıköy’e geçecektim. Yolculuk bitmek üzere... Bir olan gönüller buluşur orda, Muhabbet membaı, bizim İstanbul. Nice güzellikler kavuşur orda, Nimetin kaynağı, canım İstanbul. Nasibi olanlar, arar bulurlar, Kendi evi gibi rahat kalırlar, Pek çok ikram görür, memnun olurlar, Gönüller durağı, şanlı İstanbul. HOCA'nın gayesi gayet uludur, Gönül dostlarının uğrak yoludur, İçi dışı inci, mercan doludur, Cevher ocağıdır, şirin İstanbul. *** İMTİHAN İÇİNDE İMTİHAN Ufuktan nar bir küre gibi yükselen güneş, şimdiden her tarafı ısıtmıştı. Öğlen daha sıcak olacağa benziyordu. Erzurum’da sıcaktan hiç bunalmamıştım. Bu daha ilk günüm olmasına rağmen durduğum yerde terliyordum. “Yoksa ben hasta mı oldum?” deyip elimin tersiyle anlımı kontrol ettim. Gayet normaldi lakin terlemek de neyin nesiydi. Otobüs kuyruğunda bekleyenlere baktım. Çoğunluk açık renk, keten ya........
© Türkiye
