"Gel müşterek taraflarımıza bakalım, samimi, candan arkadaş kalalım..."
"Gidip bu arkadaşla konuşayım; ikimizin de gariban olduğunu, neyi bölemediğimizi söyleyip el sıkışayım, kardeş kardeş anlaşayım..." Daha fazla ileri gitmeden sessizce kuyruğun sonunda yerimi aldım ve içimden de; "Gidip bu arkadaşla konuşayım; ikimizin de gariban olduğunu, neyi bölemediğimizi söyleyip el sıkışayım, kardeş kardeş anlaşayım, ahbap olayım... 'Birbirimizden ne alıp vereceğimiz var? Sen de zor şartlarda okuyorsun, ben de... Gel müşterek taraflarımıza bakalım, hakiki dost olalım, samimi, candan arkadaş kalalım, lüzumsuz yere birbirimizi incitmeyelim, boşu boşuna düşman görmeyelim...' diyeyim" dedim, kararımı verdim. Suçsuz olan koşturmaz, Kalbimizi coşturmaz! Yüz maskesi aldatır, Kalp maskesi hoş durmaz! Bu hissiyat içinde kaçamak gözlerle de hep onu takip ediyordum. Çok zor olsa da bir yolunu bulup aynı otobüse binmeye muvaffak oldum. O önde, ben de en arkalarda kaldım. Kalabalığı yarıp yanına gitmem imkânsız gibiydi. Bekledim, Karaköy'de son durakta inince; "bari vapurda konuşalım" diye peşine takıldım. O da beni fark etti ki gittikçe hızlanıyordu. Dışarıdan........
© Türkiye
