Haysiyetli duruş
Haysiyet kavramının ne olduğunu felsefi temeller açısından inceleyebilmemiz için ilkönce “Etik Felsefesi”ni kavramamız gerekmektedir. Bunun nedeni haysiyetin ana konusunun “insan” olduğu ve etiğin odak noktası ile çakışması sebebiyledir. Etik Felsefesi, genel anlamda insanoğlunun iyi ve doğru yaşama nasıl ulaşacağı, hangi değere/değerlere dayanacağı, insanı insan yapanın ne olduğu sorularıyla ilgilenir. Bu sorular da genelde “erdem, ahlak, bilgelik, haysiyet, şahsiyet” cevaplarını almaktadır. Bu sebeple etik felsefesi aslında direkt haysiyet kavramını inceler ve yaşamımızda doğru tatbik edildiği sürece bizleri ne denli iyi sonuçlara götürebileceğini gösterir.
İnsanoğlunun yıllardan beri geliştirdiği ve oluşturduğu yaşam pratiği içinde en iyi yaşam formüllerini araştıran, ideal dünya, ideal toplum ve ideal insana ulaşmaya çalışan düşünürler, bunların gerçekleşebilmesinin ilk adımının insan olduğunu bilmektedir. Bu sebeple Etik Felsefesini ortaya çıkarmışlar ve bu alanda önemli bir külliyat oluşturmuşlardır. “İyi ve doğru neyi amaçlıyorsak” ilkönce kendimizden, yani insanoğlunun yaşam pratiğinden inceleme yapmaya ve gelişme için neler yapılabileceğini düşünmekle başlamalıyız. Çünkü her bir fert toplumu, toplum ülkeyi, ülke de bu tek tek saydığımız değerleri, kültürü, inançları ve mefkureleri temsil etmektedir. Görüldüğü üzere insanla başlayan etik, bir alemi inceleme alanı yapmak zorundadır. Çünkü “insan alemdir.” Onun içindeki alem katman katmandır ve öz(töz) dahil anlaşılması en zor alanlardan biridir. Kimyası diğer canlılardan farklıdır. En ufak bir harekette hangi tepki vereceği kestirilemez. Labaratuvardaki deneylere benzemez bu sebeple. İnsanın olduğu yerde hesap yapılamaz. Bu sebeple insanın değeri ve değerleri üzerinde oynanması da çoğu zaman bütün bir ömre mal olabilecek kadar hayati ve bizatihi önemlidir. Bu nedenle bu konu hakkında halen her gün çalışma yapılmaktadır. Herkesin ilgili durumlar hakkında bilinçlenmesi ve daha fazla bilgi sahibi olması, en önemlisi de pratiğe geçirmesi gerekmektedir. Her ne kadar bilinmez olsak da bazı noktalarımızı,........
© Türkgün
