menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hırs mı, azim mi?

8 1
04.11.2025

Özellikle tarımda bilen de konuşuyor, bilmeyen de… Günümüz Türkiye’sinde insanların yedikleri içtikleri, bir şekilde “sorun” haline getirilmeyi başarıyor. Konunun gerçek uzmanları, üniversitelerde, araştırma enstitülerinde odalarının kapısını kapatmış, konuşmak için sanki davetiye bekliyor. Bürokratlar, STK’lar, sanayiciler de çoğu zaman suskun. Ortam sessizleşince, yanlış sözlerin yarattığı enformatik kirlilik her şeyi kaplıyor. İşte bu gürültü içinde, hırsla atılan sloganlar azimle üretilmiş bilgiyi bastırıyor.

Bir yazıda kısa bir bölüm okumuştum; yıllar önce bir mülakatta bir gence, “Hırslı mısın?” diye sordum. “Hayır, azimliyim” dedi. “Fark ne?” diye üsteleyince şu cevabı verdi: “Azim kendi ayaklarınla yürümektir; hırs, başkalarının sırtına basarak yükselmektir.” Bu cümleyi hiç unutmadım. Çünkü tarım tartışmalarında, azimle olgunlaşmış tutarlılık yerine hırsla üretilmiş zikzaklar gördükçe aklıma hep bu cevap geliyor.

Sencer Solakoğlu’nun son açıklamaları bu açıdan öğretici. 20 Kasım 2023’te Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı için, televizyonda “Bugünkü Tarım Bakanı siyaset değil tarımla ilgileniyor… Şu anda adeta bir devrim yapıyorlar.” diyordu; açıkça “büyük şans” vurgusu yaptı.

1 Kasım 2025’e geldiğimizde ise aynı isim, “Tarım Bakanlığı ithalat bakanlığına dönüştü” diyerek Yumaklı ve ekibini “derhal istifa”ya çağırıyor. “Cumhuriyet tarihinin en kötü ekibi” ifadesiyle ağır bir ithamda bulunuyor.

Peki, on bir ayda ne oldu da “devrim”den “derhal istifa”ya savrulduk?

Dün göklere çıkardığı isimleri bugün “derhal istifa”ya çağırması, fikrî tutarlılıktan çok taktiksel bir zikzağa benziyor. Eleştiri haktır; fakat eleştirinin ağırlığını veri, mevzuat ve kurumlar arası yetki........

© Türkgün