Muhalefetin dağınıklığı
Türkiye’de muhalefet cephesinde fırtınalar eksik olmuyor ama son dönem yaşananlar, klasik iç çekişmelerin çok ötesinde. CHP, 100 yıllık tarihinin belki de en karmaşık dönemlerinden birinden geçiyor. İstanbul İl Kongresi’yle başlayan, kurultayla derinleşen, şimdi ise mahkeme salonlarına taşınan bir krizden bahsediyoruz.
Ve bu kriz sadece bir koltuk kavgası değil; halkın iktidar umudunu taşıyan ana muhalefet partisinin kimlik, yön ve gelecek arayışının sancılı bir dışavurumu. Ne yazık ki bu sancılı süreç, en çok da iktidarın işine yarıyor.
Her şey İstanbul İl Kongresi'nde yaşanan "değişim" mücadelesiyle başladı. Özgür Çelik ve Cemal Canpolat arasında yaşanan yarış, yalnızca iki adayın değil; Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu’nun temsil ettiği iki çizginin hesaplaşmasıydı. Delegeler ikiye bölündü, salon gerilimlerle doldu, eski dostlar karşı karşıya geldi.
CHP'nin en kritik ili olan İstanbul'da bile bu denli keskin bir ayrışma yaşanıyorsa, gerisini siz düşünün.
Ardından gelen kurultayda Özgür Özel, uzun yıllar sonra ilk kez bir genel başkanı kurultayda devirdi. Bu tablo, ilk bakışta "değişim" rüzgârı gibi sunuldu. Oysa arka planda büyük bir kırılma vardı. CHP'nin örgüt hafızası, parti geleneği ve kadroları bir gecede tasfiye edildi. Partinin ana damarını temsil eden isimler liste dışı........
© Toplumsal
