menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

82 0001

19 1
25.10.2025

Ulusal - resmi bayram kutlamalarında, özellikle TRT’de anons edilirken kullanılan bir cümle çok dikkati çekerdi: “… Bayramı, tüm yurtta, dış temsilciliklerimizde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde törenlerle kutlanıyor.” Tahayyül edilen gerçekleşirse, kutlamalarda yukarıdaki cümlede “ve”den sonraki dört kelime olmayacak demektir. Kelime diyorum, başka bir anlamı kalmayacaktır da ondan. TRT seyredemediğimden şu anda bayramlarda anonslar nasıl bilemiyorum, affola.

Bu noktaya gelmeden önce geçmişe -ancak ana hatlarıyla- kısaca, hızlı bir göz atalım. 1571 yılında Kıbrıs Osmanlı İmparatorluğu tarafından ele geçirilir. Adada Müslüman Türklerin sayısı artar. Ruslara yenilen imparatorluk, destek bulma telaşıyla, adayı İngilizlere kiralar. Ah o Almanlar yok mu? Osmanlı Birinci Dünya Savaşı’na yenilen Almanya’nın yanında girince, İngilizler adayı ilhak eder. O dönem kayyum yok. Vali atanır. Ancak adanın Rum nüfusu 1931’de Enosis, yani adanın Yunanistan’a bağlanması isteğiyle İngilizlere karşı ayaklanır. Sorun 1950’li yıllarla doruğa doğru hareketlenir. Enosis referandumu Türklerin hilafına kabul edilir. 1955’te Rum silahlı örgütü EOKA İngilizlerle çatışır. Bu sırada Türkler de silahlanır. İki toplum arasında çatışmaların işaretidir.

Bağımsızlığını kazanan adada Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde 1960 Ağustos’unda Kıbrıs Cumhuriyeti kurulur. Anayasada 1963’te Rumlar lehine yapılan değişiklikler Türkler tarafından kabul görmez. İki toplum arasındaki gerginlik aynı yıl iki Kıbrıs Türkünün öldürülmesi ile çatışmalara dönüşür. Yunan birliklerinin takviyesi ile Rumların katliamları başlar.

Türkiye’nin müdahalesi, 1964’te çıkarma yapması ABD tarafından engellenir. Çıkarma ve kesin müdahale için 10 yıl geçmesi gerekir.

Resmi adı Kıbrıs Barış Harekâtı olan Türkiye’nin müdahalesi, verilen şehitlerle birlikte, adada kan akmasını, sınırda Türk bayrağını indirmeye çalışan bir Rum’un vurulması, bir Türk askerinin Rum bölgesinden açılan ateşle şehit edilmesi gibi olaylar dışında durdurur. Bu arada harekât öncesi “dost ve müttefik” ABD’nin silah ambargosunu unutmamak gerekir. Ancak Kıbrıs sorunu temelde, Yunanistan, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Türkiye arasında farklı gerekçelerle günümüze kadar sürer. Kıta sahanlığı, Türk........

© Tele1