SADAKAT ve İHANET
SADAKAT ve İHANET
Karanlık gecesi aydınlık oldu.
Ay bu gece karanlığına mihman olunca karanlığın hükmü kalmadı.
Bu gece ay mürebbisiydi demlerinin.
Aralarında ki sessiz ama içerde çağlayanlar yaratan hasbıhâlleri geceye kendi içinde damgasını vuruyordu.
Ay verdi o aldı,
Ay verdi o teslim oldu,
Ay verdi dinledi sadece,
Ay verdi izin dedi konuştu yeri gelince,
Ay verdi huzurda kösler vuruldu içinde,
Ay ellerini uzattı, kenarında oturduğu nehrin sularında birlikte yıkarken ellerini babasının o gizemli sesi hâlini mühürledi.
-Ey ciğerparem ne düşünürsün?
Bu soruyu duyduğunda ayın aydınlattığı nehrin kenarında öylece dalmış oturuyordu. Babasıydı gelen, aynı zamanda yol büyüğüydü ayağa kalktı. Selamlaştılar ve yürümeye başladılar. Bu yürüyüşleri pek sık yapar olmuşlardı. Nehri sağ taraflarına almışlar, sol taraftaki ormanın gizemli seslerini dinleye dinleye ilerliyorlardı.
-Sadakat ve ihaneti düşünüyordum babam.
-Öyle mi, o en çok sadık olanlar kendilerine ihanet edilmesinden en çok korkanlardır bilir misin peki.
Bir kuş sesi gecenin sessizliğini yardı........
© tarihistan.org
