menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Helâl rüşvet, şüpheli kazlar ve Diyanet’te 270 bin dolar: Bir ülke hikâyesi

40 13
03.08.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

03 Ağustos 2025

Ülkenin bitmek bilmeyen ‘olağanüstülülük hâli’nin yaşandığı sıradan bir haftasında, sıradan(!) felaketlerin yaşandığı birkaç günü daha geride bıraktık…Şaşırmayı unuttuğumuz bu iklimde, emeğimizin soframıza yetmemesine, gözlerimiz yangın dumanına, kulaklarımız tutuklanma haberlerine, kalbimiz ise sürekli sıkışmaya alıştı.

Bu sıradan(!) mevzulardan biraz uzaklaşmak için, her yeni haftaya aynı gezegende fakat paralel evrenlerde yaşadığımız diyarları gezerek başlamak âdetimdir.

Mesela paralel evrenlerin birinde, İsviçre’de; memleketim İsviçre’de, enflasyonun ‘0’ olduğu İsviçre’de, insanların toplu taşıma yerine eşyalarını su geçirmez çantalara doldurup işe koyulmak için kendilerini nehre bıraktıkları İsviçre’de çekilmiş bir videoyu izleyerek başladım bu haftaya.

Ama artık o eski heyecan kalmadı!

Ne demişler: Gidemediğin yer senin değildir… Olsa olsa ya kur krizine ya da vize mevzuatına yakalanmış hayalî bir mekândır artık.

Evet, gidemediğimiz yer bizim değildir belki ama kaldığımız yer fazlasıyla bizimdir; vergisiyle, zammıyla, kayyımıyla, gözaltısıyla, yangınıyla, yokluğuyla…

Bir yanda Meclis’te zeytinliklerin dibine kibrit suyu dökülürken, diğer yanda ormanlarımız yanıyor; ağaçlar tutuşmasın diye çırpınan insanlar, ihmaller zincirinde ölüyor… Ama yine tek bir suçlu bulunamıyor. Oysa memlekette failden yana sıkıntı yok; yeter ki suçun faili kime göre belirlenecek, ona karar verilsin.

Üstüne bir de Orman Bakanı çıkıp Teyakkuzda olun” diyor. Yani her zamanki gibi, ihmal devletin, sorumluluk bizim. Yangını da biz söndürelim, travmayı da biz taşıyalım.

Bu kadarına da ‘pes’ dediğimiz her şeyi yaşıyoruz bu ülkede. Yine bir gün, faşizmin ezelden beri önemli bir aparatı olan ‘gizli bir tanık’, kazlar denize........

© T24