menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Sağcıyla sağcı aman Allah, solcuyla solcu oh oh oh…’

58 37
17.09.2025

Diğer

17 Eylül 2025

Adaletin yerini bulması için Sedat Peker’e güvendiğimiz zamanlardayız. Hayatımıza yıllar evvel, belki çok daha öncesinde “çevresi olmak” diye giren deyim, artık toplumsal itibar ve saygının en önemli bileşeni. Hele kayıtdışı adaletin neredeyse daha hakkaniyetli olması düşündürücü. Ancak kabul edelim ki Türk toplumunda en azından bu konuda bir devamlılık, bir kültür, bir gelenek var! Pîrî Reis’in kafasını kestiğimiz 16. yüzyıl ortalarından günümüze; işini hakkıyla yapan, ortaya kaliteli bir ürün koyan ve kalıcı işlere imza atan insanlara devlet ve millet olarak tahammülümüz yok (onlar bizim sıradanlığımızı ortaya çıkarır). Sözlerini rahmetli Çiğdem Talu’nun yazdığı, yine rahmetli Timur Selçuk’un bestelediği ve sahnede söylediği ve yine rahmetli Levent Kırca’nın ekranda iyice meşhur ettiği şarkıdaki gibi, hayata ve avantalara devam etmek için tek bir ana formülümüz var: “Sağcıyla sağcı aman Allah / Solcuyla solcu oh oh oh / Çevir kazı yanmasın çevir de çevir / Çevir kazı yanmasın devir bu devir.”

Bu ahlaksızlık batağı, bilindiği gibi din-iman-ideoloji-devrim, vesaire dinlemez; hemen herkesi içine çeker. Bataklıktakiler de birbirlerinin kafasına basarak yukarılarda tutunmaya çalışır. Arada bir umut verici bir iklim, bataklığın kurumasına doğru bir hamle olsa da bunlar gelip geçicidir; rutubetin tekrar artmasıyla kendimize gelip “öteki”lerin canı pahasına ikbal avcılığına devam ederiz.

Bizim öyle Batı ve Doğu’daki gibi kayıt-kuyut (şartların tarifi) tutmamamızın ana nedeni, zaten........

© T24