menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yemek eleştirmenliği 2025: Sosyal medya çağında lezzetin dönüşümü

20 8
18.10.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

18 Ekim 2025

Giriş: Yemek eleştirmenliğinin dünyası, son birkaç on yılda kökten bir değişim geçirdi. Bir zamanlar gazete veya dergi sayfalarındaki bir eleştirmenin tek bir yazısı, bir restoranın kaderini belirleyebiliyordu. O gücün 20 yıl önce bir restoranın itibarını yükseltip batırabilecek etkisi, artık büyük ölçüde sosyal medya incelemelerinin eline geçmiş durumda. Instagram gönderileri, TikTok videoları ve YouTube yorumları, yalnızca profesyonel gurmelerin değil, sıradan kullanıcıların bile restoranlar üzerinde söz sahibi olmasına olanak tanıyor. Peki bu dönüşüm, “yemek eleştirmeni” kavramını nasıl yeniden tanımladı?

Gelin, geleneksel yemek eleştirmenliği ile sosyal medya fenomenlerinin yaklaşımları arasındaki farklara, uzmanlık algısının nasıl değiştiğine, kullanıcı güvenine, algoritmaların içerik üzerindeki gücüne ve içerik kalitesinin evrimine birlikte bakalım. Yolculuğumuzda global trendlerden örnek vakalara, Türkiye’den yansımalarla zenginleştirilmiş bir panorama sunacağız.

Gastronomi dünyasında dün ile bugün arasındaki farkı anlamak için, klasik yemek eleştirmeni ile sosyal medya çağının fenomen eleştirmenini karşılaştırmak gerekiyor. Aşağıdaki tabloda bu iki uç yaklaşımın bazı temel farklarını özetledik:

Tablodan da görüleceği üzere, sosyal medya ile yemek eleştirmenliği demokratikleşti: Artık herkes bir restoran eleştirmeni olabilir. Bu durum, bir yandan daha çoğulcu ve kapsayıcı bir gastronomi ortamı yaratırken öte yandan içerik seli içinde kalite ve güven sorunlarını da gündeme getiriyor. “Bir influencer, bir yemek eleştirmeninden daha az şey bilse de daha fazla güç sahibi olabilir” sözü (sıkça dile getirilen bir görüş) bu yeni düzende hiç de abartı sayılmaz.

Sosyal medya çağında “uzman” kavramı köklü bir dönüşüm yaşadı. Eskiden uzmanlık, belirli bir eğitim, uzun yıllar süren deneyim ve yetkinlikle özdeşken; bugün takipçi sayısı ve içerik etkileşimi de bir tür uzmanlık göstergesi kabul ediliyor. Bu durum olumlu bir demokratikleşme getirse de aynı zamanda bilgi kirliliği ve dezenformasyon riskini artırıyor.

Sonuç olarak, “uzman” kavramı artık tek bir otoriteyi değil, kolektif bir aklı ve deneyimi temsil ediyor. İyi kullanıldığında bu kolektif akıl son derece zenginleştirici; yanlış kullanıldığında ise yanıltıcı olabiliyor.

Bir restoran hakkında karar verirken kimin sözüne........

© T24