'1984’ün ateşiyle pişen ekmek
Diğer
18 Ekim 2025
Desen: Semih Poroy
The Guardian gazetesi, Filistin’in Gazze kentinden Kerim adlı hemşirenin geçen ağustos ve eylül aylarında tuttuğu günlükten bölümlere yer verdi. Yirmilerinin başlarında olan Kerim, İsrail tarafından zorla yerinden edilinceye kadar ailesiyle birlikte eski evinin yıkıntılarında yaşıyormuş. Bugüne kadar savaş yüzünden tam on üç kez yerinden yurdundan olmuş, İsrail’in Refah kentini vurmasından sağ çıkmış.
17 Ağustos 2025 günü şöyle yazmış:
“İki yıldan sonra tüm umutlarımı yitirdim. Trump’ın savaşı sona erdireceğiyle ilgili haberlere inanmıyorum. Babam, bunlar bizi buradan yine zorla çıkartmadan, bir an önce güneydeki Deyr el Balah’a taşınmalıyız diyor. Birleşmiş Milletler ne güne duruyor, şimdiye kadar devreye girmeliydi. Ama bizim için bir şey yaptıkları yok. Şimdi de bizi iç savaşın acıları içinde kıvranan, yerinden yurdundan edilmiş insanlarla dolu Güney Sudan’a göndermekten söz ediyorlar. Yirmi kilometrekareden küçük bir yere sıkışıp kalmışız, ağır ağır ölmeyi bekliyoruz. Dünyanın umurunda değil. Gold Meir bir zamanlar ne demişti: ‘Belki zamanla evlatlarımızı öldürdükleri için Arapları bağışlayabiliriz, ama bizi onların evlatlarını öldürmek zorunda bıraktıkları için onları bağışlamamız daha zor olacak.’ Bu her şeyi anlatıyor. Bazen, İsrail psikologlar tarafından incelenmeli diye düşünüyorum; belki o zaman dünya nasıl bir delilik karşısında kaldığımızı en sonunda anlar…”
15 Eylül 2025 günü yazdıkların okurken, hem gözlerim fal taşı gibi açıldı, hem de yüreğim sızladı:
“Bugün annemin doğum günü; insanlık dışı koşullar altında bir suskun kutlama daha… Telefonumda annemin 2022’deki doğum gününden fotoğraflar var: Evde yaptığımız bir pasta ve benim en sevdiğim peynirli kek. Ona George Orwell’in 1984’ünü armağan ettiğimi hatırlıyorum; 2023’ün sonunda, gazımız da odunumuz da olmadığından ekmek yapmak için o kitabı yakmıştık. Orwell hayatta olsa acaba bizim için ne düşünürdü? Bizi bağışlardı bence. Gözyaşlarımı gizlice sildim ve bir şey yokmuş gibi yaptım. Deyr el Balah gittikçe kalabalıklaşıyor. İnsanlar bitti tükendi artık; ölmek istemiyorlar, ama daha şimdiden kendilerini ölmüş hissediyorlar. Annemin elini öptüm ve ‘Doğum günün kutlu olsun’ dedim.”
* * *
Tarih boyunca........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein