menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dijital Esaret

12 0
14.08.2025

Bir zamanlar “Üç Bilge Maymun” Gerçeklere gözünü kapatıp başını derde sokmamayı, doğruları dinlemeden ve söylemeden kurnazlıkla aradan sıyrılmayı temsil edenlerin sembolüydü. Ama 21. yüzyılda bu üçlüye bir kardeş daha eklendi: Dördüncü Maymun. Elinde telefon, gözleri ekrana kilitli… Ne kimseyi görüyor, ne kimseyi duyuyor, ne de kimseyle konuşuyor. Çünkü onun dünyası artık parmaklarının ucunda, zindanı da yine aynı yerde: dijital ekranında.

Sessiz Bir Kölelik

Dijital bağımlılık, modern çağın en sinsi esaret biçimlerinden biri haline geldi. İnsanlar artık zincirlerle değil, bildirim sesleriyle tutsak ediliyor. Her anımız, ekranlardan akan görüntüler, algoritmaların seçtiği haberler, sosyal medyanın sunduğu “mutluluk” illüzyonları ile işgal altında. Ve bu işgal, gönüllü bir teslimiyetle sürüyor. Artık olan biteni duymuyor, görmüyor, hissetmiyoruz.

-Filistin’de çocuklar katlediliyor; dünya sessiz.

- İnsanlar açlıktan ölüyor; biz “trend olan” şarkıya eşlik ediyoruz.

- Ülkemizin etrafı ateş çemberi; Ukrayna-Rusya savaşı, Doğu Akdeniz gerilimi, Suriye’deki kan kokusu… Ama biz sosyal medyada hangi dizinin final yapacağını tartışıyoruz.

- Ülkemizin içi de ateş çemberi; ormanlar yanıyor, hayvanat cayır cayır yanarken çığlıklarını duymuyoruz.

- Depremler oluyor, binlerce insan göçük altında kalıyor; yardım çığlıklarını duymuyoruz.

Ayet-i Kerimede buyurduğu gibi…

“… Onların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler…” (A’râf, 7/179)

Bu ayet, sanki bugünün dijital mahkûmlarını anlatıyor.

Kalbimiz var ama hissedemiyoruz; gözümüz var ama ekrandan başka bir şey göremiyoruz; kulağımız var ama gerçek hayatın seslerini duyamıyoruz.

Çünkü dijital zincirler, fark ettirmeden ruhumuzu kuşattı.

Artık felaketler kapımızda, ama biz ekrandaki sanal felaket videolarıyla oyalanıyoruz.

Gözlerimiz Var, Görmüyoruz

Sokakta yürürken başı telefona gömülü insanlarla çarpışmak sıradan.

Yan masadaki dostumuzun gözlerine........

© Stratejik Düşünce Enstitüsü