İkizler Burcu Olmak
Bence yıl içinde kutlanacak tek özel gün varsa, o da doğum günüdür. Doğum günümüz, hayata başladığımız ilk gün olduğu kadar, geri kalan hayatımızın da ilk günüdür. “Ben doğum günü kutlamalarını sevmem” diyenler bile hatırlanmak ister. Çünkü insanın değerli olduğunu hissetmesi güzel bir duygudur.
Belki de doğum günü kutlamalarının bazılarına itici gelmesinin sebebi, unutulunca yaşanan hayal kırıklıkları ya da zorunlu bir hediye beklentisidir. Oysa kimin ne düşündüğü bir yana, herkes yılda bir kez olsun “İyi ki doğdun” sözünü duymayı hak eder.
Haziran ayı, belki doğduğum ay olduğu için, belki de yazın başlangıcı olduğu için en sevdiğim aydır. Astrolojiden pek anlamam, hayatımı yıldız hareketlerine göre yaşamam ama burçları seviyorum. Çünkü öyle ya da böyle, bir yerinden tutup size uyuyor işte. Zaten burçların çoğu özelliği, her insana az çok uyuyor. Mesela bir burç için “çok zeki olurlar” denince, kim çıkıp da “Yok ya, ben o değilim” der ki? Ya da “özgürlüğüne düşkün”… Kim değil ki?
Tabii dünyadaki 8 milyar insanı 12 burca sıkıştırmaya çalışınca haliyle tanımlar da biraz genel olmak zorunda kalıyor.
Evet, ben bir İkizler burcuyum ve insanların İkizler burcuna karşı biraz önyargılı yaklaştıklarını düşünüyorum. Burcunu çok seven biri olarak size biraz burcumdan bahsedeyim.
İkizler burcu, zekâsı, neşesi ve bitmek bilmeyen enerjisiyle tanınır. Bu yüzden........
© Sözcü
