Okumayan Toplum Yönlendirilir mi?
Atatürk’ün önerdiği Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını dinliyorum bu aralar. Trafikte kitap dinlediğim zaman birkaç defa baştan almak zorunda kalıyorum; çünkü ya telefon geliyor ya da doğal olarak seyir halindeki trafikle ve sürekli şerit kıskanan trafik canavarcıklarıyla boğuşuyorum. Evet, Grigory Petrov’un bu güzel kitabını ilk dinlediğimde yoğunlaşamadım; ama ikinci dinleyişimde çok değerli noktalara temas ettiğini fark ettim. Bir şarkıyı defalarca dinlediğimiz bu hayatta, Atatürk’ün önerdiği kitabı tekrar tekrar dinlemek, kelimeleri zihinde perçinlemek anlamına geliyor aslında.
Nereye gelmek istiyorum; kitabın başlarında “Okulları alın elimizden, çöker gideriz; mayasız hamur gibi şeklimizi şemalimizi kaybederiz” cümlesine rastladım. O dönemin Finlandiya’sından bahsediyor. Devam ediyor: “Ülkede gazeteler okullar gibi her yana saçılmıştır. Her şehrin kendi gazetesi vardır. Neredeyse köylerdeki bütün aileler gazete abonesidir. Köyde iki fakir ihtiyar var… El ele verip bir gazeteye abone olmuşlar…” Bu satırlar bile, bir toplumun gelişim için nasıl bir gayret gösterdiğinin apaçık göstergesidir. Bunu duyduğumda aklıma Vizontele filmi ve şu replik geldi: “Zeki Müren de bizi görecek mi?”
Bu aşamalardan geçmiş ve okulları, gazeteleri uçurumdaki bir dala tutunur gibi sarmış bir halkın bugün geldiği noktaya şaşırmamak gerekir. Beli ağrıyanın çıkıkçının değneğinden medet umduğu” şu anki coğrafyamızda hâlâ o gerçeklik duruyor. Sorsan, “Değnek gazete mürekkebine batırıldı, bilgili!” diyenler çıkacaktır. Bu bir hor görme değil; zaten ülkenin kültürel seviyesini değerlendirmek bana düşmez.........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein